85 metre yüksekliğe birbirlerini görmeden çıkıyorlar!
Katil zanlısının cesedine ulaşıldı!
Cenazeler defnedildi!
Aynı aileden üç kişiyi katletti!
Sarıgül "delege ağalığına son vereceğiz!"
Anız yakmayın uyarısı!
Teksas mı Edirne mi?
Damızlık Birliği eski ve yeni yöneticileri gözaltında!
Ulusoy yenileniyor
Asker havayolu ile taşınacak!
Turkcell gözünü Bulgaristan'a dikti!
Edirneli Demokrat CHP'liler kurultay istiyor!
CHP İL Başkanı Pekcanlı "yaşananlar tamamen rezalet!"
Peugeot 100 bin barajını geçti
Üner "şehir takımı olmanın avantajını kullanmak istiyoruz!"
Türkiye Paletli Yüzme Bireysel Açık Yaş Kış Şampiyonası tamamlandı.
EDOFAD Edirne Kozlukebir Kartalları'nı 4 golle geçti!
Bilet fiyatları belli oldu!
ETSO Başkanı Sezai Irmak "İnsan kursağından geçsin çöpe gitmesin!"
Trakya Birlik 2022/2023 İş yılı Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
İba;"Edirneyi yaşanabilir, sorunsuz bir kent haline getireceğiz"
Suiçmez “Ulusal Süt Konseyi bir an önce toplanmalı!”
Arıyoruz kendisini! Hem Edirne’den gidişini özlüyoruz,hemde Edirne’ye Edirne için yaptıklarını…
“Sineğin pasaportu olmaz”,demiş “ben bu kumu yerim”gibi akıllıca planlı laflar ederek hem kendini kamuoyunun önüne çıkarmış hemde Edirne adının bu vesile ile duyulmasını sağlamıştı.Bir akşam canlı yayın konuğum olduğunda yayında masanın üzerine çıkan kedinin sesinden tutun,masa üzerinde duran su bardağından su içmesini bile Edirne’nin reklamı olacaktı diye düşünen bir adamdan bahsediyorum….
6 Haziran 2014 günü teşviki mesaiye başlamış 25 Aralık 2015 günü ise görev süresi tamamlanıp Edirne’mizden ayrılmıştı.Bu kısa süre içinde neler yapmadı ki? Edirne adını Hasan Duruer valimizden sonra en çok Balkanlara taşıyan isim oldu.Balkan ülkelerin liderleri ile bile Vali sıfatı ile görüşerek Edirne’nin Balkanların doğudaki kapısı olduğunu hatırlattı.6 asır bu topraklarda hüküm sürmüş bir imparatorluğa başkentlik yapmış Edirne’yi unutanlara tekrar hatırlattı.Toplantılarda Odrin,Adrianapolis diyenlere “onun adı Edirne” diyerek açıkça sitemini dile getirdi,tepkisini koydu.
Edirne’ye ilk geldiği gün Valilik önünde yaptığı konuşmada herkese “eyvah”dedirtti.Sıcak kişiliği ile bürokratlıktan uzak,samimi bir baba edası ile insanlara yaklaşan Devletin kucaklayan yüzünü göstererek Devlet kapısının her kese her daim açık olduğunu kanıtlayan bir kişilikti o.
Yurt dışı temaslarında bizim tapularımız olan soydaşlarımıza adeta yağdırdı.Onlar bir istedi kendisi iki verdi.Kimsenin boynunu bükük bırakmadı.Ezan okunmayan caminin minaresine ses sistemi taktırtarak ezan okunmasını sağladı.Çatısı akan camilerin onarımına imece usulü ile katkıda bulundu.Halısı olmayan cami bırakmadı Balkanlarda.7 yaşındaki çocuk ile 70 yaşındaki dede ve teyzeler O’nu görünce “bizim valimiz geldi”derlerdi gözleri yaşlı bir şekilde..
Edirne’ye,Türkiye’ye özlem duyan ve imkanı olmayan binlerce kişiyi Balkan coğrafyasından taşıyarak onlara Edirne,Bursa,Çanakkale,İstanbul keyfi yaşattı.Binlerce hatta yüz binlerce insanın hayır duasını aldı.Şimdi bana sorar oldular. “Nerede bizim beyaz saçlı dede” diye…
Romanlara tanıdığı olanaklar,devletin sosyal devlet politikalarını sonuna kadar aktardı.Bürokrasiye takılan her şeyi kendi deyimi ile bir çırpıda çözüverdi.Bürokrat yokuş yapsa da, o olurunu bulup,yolunu gösterdi ve çözüm üretti.Ama kimseyi mağdur etmedi.devlet kapısından kimseyi eli boş çevirmedi.Adamdı be!Tıpkı diğerleri gibi….Hakkını ödeyemeyeceğimiz diğer görev yapmış Valilerimiz gibi.
Sabah 8 akşam 5 yapmazdı o! Gece saat 23’lere kadar makam odası ışığı yanar,ya birilerini ağırlamıştır yada birilerine verdiği randevusu ertelenmesin,sohbet kısa kalmasın diye o günü kapatmış ertesi güne iş bırakmamıştır. Devlet kapısı neredeyse 24 saat açıktı.Herkesin onunla çalışırken yüzü gülerdi.Biz gazetecileri asla habersiz bırakmaz,bize malzemenin kralını verirdi.Hatta planlar bizim bile haberimiz olmadan bir laf eder,bizde malzemeyi almışçasına sevinir “nasıl dedi bunu ya!Helal olsun valla bu söz amma iş yapar”derdik, oysaki sırf Edirne adı duyulsun diye planlayarak yapmıştı yine her şeyi.Bizde saflığına temiz kişiliğine verirdik ama yılların tecrübesi vardı üzerinde! Kaçın kurasıydı o?
Siyasi görüş belirtmez,A parti B parti ayırt etmez, herkesi bir payede buluşturur,kentte bir araya gelemeyecek adamları bir araya getirir,siyasi ayrım gözetmeksizin Edirne için masaya vurdurturdu.Ankara’ya da dik dururdu ha…
Zaman zaman birileri ona “sana ne Kosova,Makedonya,Arnavutluk,Yunanistan,Bulgaristan,Bosna”derdi. O’da “oralar evladı Fatihan derdi.Orada bizim miras olarak bıraktığımız tapu niteliğinde soydaşlarımız var.Türk oğlu Türkler vard”derdi.İşte Vali olmak bunu gerektirirdi.
Hak ettiği gibi Cumhuriyet tarihinin makamdan emekli olan tek Valisidir O! Ağabeydir, babadır, candır.Adam gibide adamdır!...Şimdi bakıyorum da; bunların her biri yok olmuş,herkes O’nu arar olmuştu…Dedim ya, adamdı…O’nun adı Dursun Ali Şahin’di.Adını yazmasam bile siz anlardınız O’nu.Gelenin gideni aratır olduğu memleketimde O’nu aramamak,anmamak olmazdı.Çünkü o adamdı.
Bu kentte de adının bir caddeye değerli Belediye Başkanımız Recep Gürkan’ın desteği ile verilmeli.İnsanlar hayattayken onlara duyulan vefa gösterilmeli.Onure edilmeli…Nerede şimdi o adamlar.Arar olduk vallahi…
