85 metre yüksekliğe birbirlerini görmeden çıkıyorlar!
Katil zanlısının cesedine ulaşıldı!
Cenazeler defnedildi!
Aynı aileden üç kişiyi katletti!
Sarıgül "delege ağalığına son vereceğiz!"
Anız yakmayın uyarısı!
Teksas mı Edirne mi?
Damızlık Birliği eski ve yeni yöneticileri gözaltında!
Ulusoy yenileniyor
Asker havayolu ile taşınacak!
Turkcell gözünü Bulgaristan'a dikti!
Edirneli Demokrat CHP'liler kurultay istiyor!
CHP İL Başkanı Pekcanlı "yaşananlar tamamen rezalet!"
Peugeot 100 bin barajını geçti
Üner "şehir takımı olmanın avantajını kullanmak istiyoruz!"
Türkiye Paletli Yüzme Bireysel Açık Yaş Kış Şampiyonası tamamlandı.
EDOFAD Edirne Kozlukebir Kartalları'nı 4 golle geçti!
Bilet fiyatları belli oldu!
ETSO Başkanı Sezai Irmak "İnsan kursağından geçsin çöpe gitmesin!"
Trakya Birlik 2022/2023 İş yılı Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
İba;"Edirneyi yaşanabilir, sorunsuz bir kent haline getireceğiz"
Suiçmez “Ulusal Süt Konseyi bir an önce toplanmalı!”
Edirne Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere Jandarma Komutanlığımızın son zamanlarda yaptığı uyuşturucu madde yakalamalarına bakıyorum da şapka çıkartılacak cinsten. Özellikle Yunus Timleri ve sessiz gecelerin genç yürekleri bekçilerimiz yaptıkları uygulamalar ve şüphe üzerine durdurdukları şahıslar üzerinde gerçekleştirdikleri yakalamalar ile adeta suç ve suçluyla mücadelede önemli rol oynuyorlar.
Elbette yapılan yakalamalar ve verilen mücadele takdire şayan… Ancak ne kadar çok yakalandığı kısmından ziyade yapılan yakalamalardaki artış beni dahada meraklandırıyor ve sorulması gereken soru bu diyorum…
15-20 yıl öncesinde yapılan yakalamalar ile bugünkü yapılan yakalamalar arasında dağlar kadar fark var. Yakalanan malzeme veya mallar ile yakalanan kişi sayısına bakınca durum oldukça vahim. Nedenini merak edip sorgulayınca şu cevaplar çıkıyor karşımıza. Başarı gibi görünen bu yakalama aslında başarıdan ziyade uyuşturucu madde kullanımı, silah ve benzeri suç aletlerinin kullanımının sayısının ne kadar arttığı oluyor. Boş bırakılan meydan itler tarafından doldurulmuş, ekonomik sıkıntıların yarattığı kolay para kazanma yolları artmış, 3-5 gram uyuşturucu madde çocukların üzerlerinde, ceplerinde eğlence mekanlarının ise içlerinde gırla satılır olmuş…
Bu süreçte polis ne yapmış? Ya üzerine gitmemiş, yada gitmişse bile yeterli delil olmadığından savcı yasal mevzuata göre gereğini yapamamış. Peki bu kötü gidişte neler olmuş? Su oranları artmış, sokaklar mafya ile dolmuş, küçük küçük suç örgütleri peydahlamış, sınır kenti olmamızdan dolayı ve F Tipi cezaevinin dezavantajlarının yarattığı etkiler iyiden iyiye belirgin olmaya başlamış, göçmen kaçakçılığı başta olmak üzere Batıya açılan sınırlarımız laçka olmuş, doğudan giren batıdan elini kolunu sallaya sallaya yada kılavuzları ile çıkmaya başlamış.
Daha geçtiğimiz gün Beyoğlu caddesi üzerinde gerçekleşen hain saldırının faili ile bağlantısı olan kişilerin sınırlardan legal ve illegal olarak çıkışlarına şahitlik ettik. Yaşanan olay sonrası Edirne Valiliği sınırda yani gümrük kapılarımızda bir ihmal olduğu düşüncesiyle bazı memurları görevden aldığı iddiaları kulağımıza çalındı. Dahası artık sadece araç ve sürücüsüne bakan Gümrük Muhafaza bundan böyle polis gibi araçtaki herkesi aşağı indirip tek tek pasaport kontrolü yapmaya başlamış, devamında ise poliste araçtan indirmek suretiyle kontrollerini sıklaştırmış. Buda yığılmaları olduğu gümrük kapılarımızda bekleme süresini uzatırken, gelen vatandaşları da dönen vatandaşları da mağdur edecek boyuta ulaşmış. Bununda etkileri kent ekonomisine zamanla yansırsa hiç kimse şaşırmasın.
Yani sizin anlayacağınız Edirne eski Edirne değil. Aldığı göç kadar verdiği göç’te önemli. Nitelikli insanlar göç ederken niteliksiz insan göçü dikkat çekici boyutta. Buda artan suç oranlarını, kalitesiz insan yaşamını Edirne’nin günlük yaşamına dahil ediyor.
Edirne’de polisin yetersiz olduğu gün gibi ortada. Emniyet Müdürlüğü bünyesinde merkez ve ilçeler dahil bildiğim kadarı ile 900 dolayında veya biraz daha fazlası memur görev yapıyor. 25 yıl önce bu sayı yine inanın ya bu kadardı yada daha fazlaydı. 24 mahalle var. O dönemde nüfus bugünkünden daha az ve polis sayısı fazla. Ancak şu an nüfus artmış,mahallelerde yaşam standartları artmış,eğlence mekanları, yurt dışından gelenler ve ilimize dışarıdan gelenleri ekleyince polisin sayısın inanın az olduğunu net bir şekilde anlarsınız. Evet yetersiz olabilirler ama canla başla çalışan Emniyetimiz var. Yunuslar hızır gibi, bekçiler zıpkın gibi. Fakat yetmiyor…Bu yüzdende gerek uygulama gerekse asayiş yönünden uygulamaların dahada artması, güvenliği sıkılaştırılması, boş gezenlerin kontrolünün sağlanması gerekiyor. Özelikle sabahın ilk ışıkları ile caddelerde cirit atan ve çekek adı verilen araçları ile kağıt toplayanları bir kontrol etmek lazım. Bir çoğu Afganlı veya Suriyeli.
Ha bu arada vatandaşlarda yapılan denetimlerden elbette rahatsız oluyor. Neymiş zırt pırt her köşede alkol uygulaması mı olur? Motosiklet kontrolleri bu kadar sık mı yapılır? Araçlar bu kadar çok mu denetlenir? Kimlik kontrolleri bu kadar sık yapılmak zorunda mı?
İyi de arkadaş! Alkollü araç kullan kaza yapınca emniyete çemkiriyoruz. Hırsızı ursuzu kol gezince olay olunca yine emniyete çemkiriyoruz. Bırakın yapsınlar. Yoksa huzur kenti Edirne lafını sadece satırlarda göreceksiniz haberiniz yok….
