Küçüklükten kalma bir alışkanlık olsa gerek balon şişirmek.Üfledikçe şişerdi küçükken büyüklerimizin bizlere aldığı balonlar.Ancak şimdi büyüdük, balonlarla oynamaz olduk.
Eli kalem tutan ve adına köşe yazarı,gazeteci,muhabir, yazar ne derseniz deyin şişirmeye bayılıyor.
Balonu şişirmek için ciğer lazım,ama birini şişirmek için para lazım! Şu an canım Edirnemde olup biten bazı şeyleri görmezden gelen ve bunları şişirerek yazan bir çok meslektaşın bu işi para ile yaptığını hatırlatmak isterim.Alınan üç beş kuruşluk mamalarla yada baskı işleri ile adeta şişirme ve yalama işlerinin itina ile yapıldığını görmek mümkün.Ne diyeyim küçükken balon şişiremeyenler bugün yazdıklarıyla birilerini şişirmek durumunda kalıyorlar.Allah ıslah etsin…
Evet Çağdaş kent konusuna değinmeden geçemeyeceğim. Hani bizim beyaz saçlının her defasında Çağdaş kent,Cumhuriyet kenti dediği Edirne varya.Aslına bakarsanız gerçeklere yazdığınızda çağdışlı bir kent!
Öyle üç beş dal parçası ekmekle, alakasız kaldırımları Edirne sokaklarına dökmekle,bazı sokaklara hayat vermekle (ki bu hayat elalemin şeyi ile oluyor) toplu ulaşımı katletmekle, atılan sözde asfaltlarla, yol ortasına yada kenarına konulan duba adı verilen işaretlerle kent çağdaş olsaydı, Edirne gerçekten uçardı.
Yatıp kalkıp Ecdada dua edelim yoksa halimiz pek iç açıcı olmazmış.
Yahu bakın hele! Bir yağmur yağdığında alt yapısı felç olan bir kent, yolları göle dönen bir şehir, yaya kaldırımları engelli parkuru olan bir vilayet bir başka yerde var mı? İnanın bilmiyorum.
Eğer kent bir bütünü ile ele alındığında sorunsuz olarak karşımızda ise o kent Çağdaş bir kenttir! O kente çağdaş kent diyebiliriz.
Örneğin ulaşım sistemine bakalım.Toplu taşıma araçları ile ilgili sistemin tamamı çağdışı.Üst üste giden insanlar, şoförlükten bir haber olan kişiler, keşmekeş haline dönmüş bir trafik, gelişi güzel yapılan parklar ve bunları seyreden bir emniyet,denetimsiz bir memleket ama bunlarda Çağdaş kentiz….
Örneğin turizm! Dünya Kültür mirası listesinde yer alan eserimiz. Etrafı seyyar dolu.Yolları çiş kokulu,Selimiye bahçesi, önü ve arkası tam bir rezillik.
Örneğin yollarımız! Dar olan yollarımız, çukur içinde kalan sokaklarımız, çöpten geçilmeyen caddelerimiz, görülmeyen arka sokaklarımız sefalet içinde yaşayan insanlarımız. Bunlar bu kentin Çağdaş kent olduğunu mu gösterir?
Akmayan sularımız, musluktan her gün gelen tıslarımız, patlayan borularımız, buna paralel çöken yollarımız. Bumu Çağdaş kent?
Yeni yerleşim bölgesinde her gün kesik olan suları, sabah erken kalktığında tuvalete girip poposunu dahi yıkayamayanları, traş olacak su bulamayanları, sabah akşam evinde yıkanamayanları olan bir kent çağdaş bir kent mi?
Hadi oradan be!Resmen Çağdışı bir kent burası.Ama biz ve bizim gibiler “biz” demesini bildiğimiz için bu kentin çağdaş olmasını sağlayacağız.Bu yazıları da sırf bunun için yazıyoruz.
Kentimizin bir spor kulübü olması ve bu kulübün başarı grafiğini yükseltmesi her şeyden önce bu kentin özverili insanların gayreti ile olmaktadır.Zorla alınan paralar ve yaptırılan bağışlar bu takımının yıldızının parlaması içindir.Senin geçimin için değil!
Biz ne bu takımın düşmanı nede bu kentin karşısındayız. Biz sadece sizlerin küçük beyinlerinin karşısındayız. Etrafınıza topladığınız birkaç itin ve birkaç şerefsizin bu kentten nemalanmasının karşısındayz!
Maçı kapalı tente altında seyrederken, atılan golle sevinirken kaç kişinin o yağmur altında yolda mahsur kaldığını, kaç kişinin evini su bastığını, kaç kişinin o yağan yağmur altında ıslandığı, göle dönen yollarda atlaya zıplaya yürüyerek kaç kişinin evine gitmeye çalıştığını biliyor musunuz?
Sen önce akmayan sularını akıt.Sularını tazyikli akıt,patlayan boruları yaptır.Toplanmayan çöplerini topla.Boş gezen atları kolla.Yandaşlarının sırtını okşa.Ulaşımı topla.Su basan noktaları toparla.Zorla bağış toplama.
Yok yok! Sen her şeyden önce kafayı toparla, bu kente zarar verip kafaları bulandırma. “BİZ” bu kenti Çağdaş yaşanabilir bir hale getiririz.
Çünkü Çağdışı belediyecilik ancak balonla olur. Balonla olan belediyecilikte bu kadar olur.
Çağdaş belediye ise yalnız ve yalnız akılla ve adamla olur.Bu kafayla olmaz……
diline sağlık gökhan bey.döktürmüşsün.edirne çağı kaçırdı maalesef.tekirdağ'ın büyükşehir olmasından bahsedildiği şu günlerde edirne'nin çağdışı minibüs taşımacılığına mahkum edilmesi ve özellikle sabahları insanların duraklarda durmadan geçen minibüslerin ardından bakakalması acı verici birşey.(bu arada büyük harf yazılamıyor onun için özür)