ÇALIŞAN GAZETECİ Mİ?

KIYISINDAN KÖŞESİNDEN / GÖKHAN TUZLADAN

09 Ocak 2018, 14:07

Vallahi bu işte yan gelip yatanı da bir, gecesini gündüzüne katanı da! Hatta yan gelip yatanı, takla atanı,yukarıdan aşağı yalayanının kıymeti daha fazla.

Birileri gece gündüz demeden sıcak,soğuk ayrımı gözetmeden, canını dişine takarak çalışırken ve emeğinin karşılığını alamazken,birileri de sıcacık ofisinde,ettiği telefonla sözde çıkarttığı gazeteye fahiş fiyata reklam alıp taklasını atarak “gazeteci” olmayı başarabiliyor.

O sizin iki saniyede okuduğunuz, “beğen” butonuna basarak beğendiğiniz haber için belkide o emekçi gazeteci saatlerce bekleyip haberleştirmek adına yemeğini yiyemiyor,evine saatinde gidemiyor hatta sevdiklerini dahi yeri geliyor göremiyor ve tek geçim kaynağı olan işi ile ayakta kalmaya çalışıyor.

Ülkemizde basın özgürlüğü noktasında çeşitli açıklamalar var.Demokrasi elbette var.İsteyen istediğini yazabiliyor,eleştiri sınırları içerisinde işini yapabiliyor.Amma birilerinin tavuğuna “kış” dediysen işte o zaman ne özgürlük,ne demokrasi bu ülkede işleyebiliyor.

Yarın 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü!

Ben bu satırları kaleme alırken birileri oturdukları o deri koltuklardan, sıcacık ortamlarından kendisinin dahi haberi olmadan basın metinleri gönderecekler, gazetecilerin günü kutlayacaklar.Özgürlük,demokrasi,haber alma falan filan gibi klasik klişe laflar edecekler.Kim bilir; sabahı kahvaltılar,onu takip eden akşamlarda ise yemekler düzenlenecek, “vur patlasın çal oynasın” şeklinde eğlenceler tertip edecekler!Tüm bunların hepsi her sene olan klasik hareketler şeklinde haberlerde yer alacak..Yapanlardan yinede Allah razı olsun….

Her yıl aynı dertten muzdarip olduğumu beni bilenler bilir.Emekçi arkadaşlarımızla bir araya gelip kendi imkanlarımız dahilinde daha bugüne kadar cebimizden para çıkan hiçbir eğlence veya organizasyon yapmadık, desem yalan olmaz.Her defasında da söylemişimidir. “Bizler 50 TL’lik adamlar değiliz”.Birilerinin bilmem nesi ile gerdeğe girecek halimiz yok! Kimseye bir gebeliğimizde yok! Ama birileri çıkıp arkamızda “bunlar iki dublelik adamlar,bunları bir öğlen yemeğine satın alırım,dün geldi karınlarını doyurdum derse”hiç kimse kızmasın alınmasın.Emekçi kardeşlerimin çoğunu tenzih ediyorum.Asgari ücretle çalışan kardeşlerim var aralarında. Ancak sözde başkan olan, dernek, cemiyet yöneticisi olanlar var. Bunların hiç birinden daha bugüne kadar “arkadaşlar akşama yemek tertip ediyoruz.Yemek ücreti 50 TL veya 100 TL diyen birini görmedim!” Kalkıp milletin kapısında dilenen, ama belediye başkanı,ama Valilik veya bir resmi kurumdan medet umarak yemek yapanları çok gördüm.Yahu elimiz kalem tutuyor,ekmeğimizi taştan çıkartıyoruz,fakat bu tür etkinlerde neden cebimizden vereceğimiz para ile bir araya gelip eğlenemiyoruz bunu anlamıyorum? Beleş olunca daha mı güzel?

Bu devirde fazla eleştirmeyeceksin! Şirin görüneceksin,sormayan,sorgulamayan gazeteci olacaksın.Kimsenin tavuğuna kış demeyeceksin.Yanlışı görmeyeceksin.Önüne konan metni yazacaksın sonrada kalkıp ben gazeteciyim diyeceksin.Yok öyle yağma arkadaş! Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin. Eğeceksen gazeteciyim demeyeceksin…

Diliyorum ki; yukarıda yazdıklarım birilerine küpe olur.Yalakalıktan uzak,yağdanlık yapmayan kalemlerin özgürce yazdığı gazetecilerin olduğu bir gelecek olmasını dilerim.

Tavuklarına kış dediklerimin de elbette beni kümeslerinden uzak tutmalarını iyi anlıyorum. Çünkü kümeslerindeki pislikleri görüp yazacağımdan korkuyorlar! Bana yasak koyan zihniyet her ne kadar T.C. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’e yapmış olduğum 1701551255 sayılı başvurumda 05.01.2018 tarihinde MÜLKİ İDARE AMİRLERİ ATAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ tarafından verilen cevabi yazıda yaptığım şikayette beni şaşkına çeviren bir cevap yazarak “Valilikçe uygulanmakta olan cezai bir durumun söz konusu olmadığı bildirilmiştir”desede gerçekler ortada.

Yahu bari burada doğru,dürüst cevap verelim! “Adama yasak koyduk” diyelim. “Benim olduğum ortamda olmasını istemiyorum”dedim diyelim be! BİMER’de bilsin neyin ne olduğunu!…Yoksa benim gözümde BİMER’de güvenilirliğini yitirecek ve kendin pişir kendi ye mantığında olacaktır…

Şunu da hatırlatayım! Bundan böyle kamuya açık alanda bir engelleme girişimi olursa ve benden rahatsız olan, şahsıma yönelik bir yaptırım uygularsa kimse bana kalkıp, demokrasi, özgürlük, hak, hukuk demesin. Çünkü hepsi gönderdiğiniz kağıt üzerindeki kutlama mesajından ibarettir…

Birlik ve beraberlikten,uzak dayanışma içinde olmayan,birilerinin ağzına bakan sözde gazeteci arkadaşlarımın değil ama gerçek anlamda çalışan,kar,kış demeden ekmeğinin peşinde koşan,emekçi arkadaşlarımın gazeteciler günü kutlu olsun…..

Yorum Gönder 1
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.