banner137
banner12

17 Aralık süreci ülkede bir çok şeyin değişmesine neden oldu.Belki birilerinin tezgahı bozuldu beklide birilerini işlerinin yolunda gitmesine neden oldu.Dikkat ederseniz; Siyasi anlamda 12 yıllık Ak parti iktidarında şöyle yada böyle bir takım senaryolar üretildi, bu senaryolar uzun vadeli yatırımların gereksinimiydi veya hepsi muhalefetin boş uydurmalarıydı.Elbette haklı olunan çok nokta var!

Önce şunu ayırmak gerekiyor. Cemaat bu işin neresinde?Paralel yapı nereden ve neden doğdu ve kimlerde oldu?

Eğer son yaşanan gerçekler bu ülkede geldiğimiz noktayı gözler önüne seriyorsa,o zaman 12 yıldır ya hükümet yada istihbarat birimleri uyumuş, yada çok iyi bir senaryoya hepimiz gözümüz ve kulaklarımız kapalı tav olmuşuz.

Başbakan’ın odası dinlenmiş, Bakanlar kurulu adeta resmedilmiş ve kayıt edilmiş, kişiler dinlenmiş, ülkenin tüm bilgileri yabancı kaynakların eline geçmiş. Nasıl mı? Eğer siz haberleşme kaynaklarınızı özelleştirir, yabancı devletlere satışını yaparsanız kusura kalmayın damdazlak kalırsınız!Ve nitekim öylede oldu…

Ülkemizde önceki yıllara bakacak olursak Irak’ta nasıl Amerikan askerleri Türk askerlerinin kafasına çuval geçirip,kamuoyu önünde ülkemizi ve şerefli ordumuzu rezil etmişlerse,aslında o çuval o gün Tüm ülkenin başına geçti.Asker,örülen ağın gelen tehlikenin farkına varamadı!Hükümet olanları anlayamadı,Devlet yapısını koruyamadı, uyarılar dikkate alınmadı ve kaçınılmaz son başladı.

Ergenekon adı verilen bir oluşumdan bahsedildi durdu.Yıllarca insanlar boş yere cezaevlerinde bir senaryo kurbanı olarak yatırıldı.Evet ülkenin belli bir takım çıkarları olacaksa bazı kişiler ama canı, ama malı ile bunun öderler ancak sonrasında “pardon”derseniz ki öyle oldu; işte burada bir tezgahın olduğunu görürsünüz.

İlahi adalet her şeyin üstündedir.Ülke adaleti bitsede,hakim,Savcı,sehven veya bilerek hata yaptıysa da,ilahi adalet tecelli eder.Bu kaçınılmazdır.

Cemaatle ilintilendirilen bir durum Paralel yapı.Zamanında devletin kadrolarına Devlet tarafından atanan isimler,aslında devleti bırakın yıkmayı,yeni bir yapılanma içinde olmayı,buna müsaade edenleride bu tezgahın içine almışlarda kimsenin haberi yok!

Düne kadar Cemaatle aşk yaşayan Ak parti hükümeti,kol kırılıp yen içinde kaldığı zaman “tu kaka”demeye başlamış tabir yerindeyse günah keçisi aranmaya başlanmıştı.Adına da “Paralel” dediler.Neymiş bu paralel be!Dinlemiş,fişlemiş,rapor etmiş.Hemde yalanlarla dolanlarla.hani çamur at izi kalsın…  Daha düne kadar Ordu bunu yapınca kızıyorlardı ya; hiç kimse kızmasın ama ordu bile bu işi iyi yapamamış.Bak adamlar neler yapmış.Hele hele emniyet içinde!

Biz olayın yerel ölçekteki durumuna bakalım.Edirne’ye göreve geldiği gün gözüm tutmadı demiştim.Yeni yenide öğreniyorum.Bir kaç yandaş gazeteciyide yanlarına alıp kapalı kapılar ardından fişleme çalışmaları başlanmış.Cemaatin gazetecisi,Devletin gazetecisi, ne ararsan var!Okumuşlar yalan yanlış…Paralel yapı ile iş birliği ha…vay anam vay.

Şimdi bazı şeylere dikkat çekmek lazım.Edirne’de durum baya karışık.Cemaatin kökünün kazınmasını yada paralel yapıya zarar gelmesini istemeyen bir kesim ile bunların ortadan kaldırılmasını isteyen bir kesimin arasında inanılmaz bir stratejik savaş var.Akşam Gazetesinde yer alan servis haber gibi.Bazı isimler o kadar çok net ki!Cümle alemin bildiği cemaat yandaşları sanki cemaat karşıtı gibi gösterilmek itenmiş,yani hedef saptırılmış,cemaatle pek işi olmayan adamlarda cemaatin adamıymış gibi gösterilmek istenerek hedef tahtası haline getirilmiş.Burada bir oyun olduğu ortada.

Düne kadar cemaatin yalakalığını yapanların bugün Cemaatten uzak tavırlar sergilemesi beni düşündürüyor.O dönemde başta hükümet olmak üzere, hükümetin bürokratları Cemaatle içli dışlı olup,her dediklerini yaparken birden böyle zıtlaşmaları pek anlaşılmayacak bir durum değil.Kiminin koltuk kaygısı bugün nasıl varsa o günde aynı korku vardı da ondan.Dün cemaatle kol kola olan hükümetin bugün zıtlaşması tamamen bazı hesapların örtüşmemesi ile alakalı.Bugün sadece Edirne bazında baktığımızda Türkçe olimpiyatları için cemaate aktarılan para yenilir yutulur gibi değil.Başta Valiliğin verdiği talimat ki bunun içinde Sağlık Bakanımızda var; pamuk eller cebe gidecek diye baskının kralı yapıldı….Ne oldu?Dün verirken iyiydi bugün mü kötü oldu? Edirne eğitimine tavan yaptırması gereken İl Milli Eğitim müdürü üç çocuğunu da cemaatin kolejine göndermedi mi? Gönderdi! Neden? Elbette eğitimin kötülüğünden değil,öyle olsa buda etik değil ama sırf sebep cemaate şirin görünmekti.Sadece müdür değil daha birçok müdür ve dönemin il başkanı ile yöneticilerinin çocukları bile cemaat okulundan başka okul yüzü görmediler.Yurt dışı gezilerde ön planlarda oldular, taklalar attılar.Para deyince pamuk eller cepten hayır hasenat için çıkmak bilmedi.Dolaylı yönden cemaat ile ilişkili olan kim varsa,birbiri ile kanka olmak durumundaydılar.Eee ne diyelim menfaat böyle bir şey…

Bunlar geride kaldı önümüze bakmak lazım ama bilinmesinde, unutulmamasında yarar var.

Ülkemizin Başbakanı yeni seçilen Cumhurun başkanı geçte olsa buna uyandı ve herkesin uyanmasını sağladı.Bugün Cemaate karşı bu ülkenin başı savaş açtıysa bürokratıda, memuruda, amiri, kim varsa açmak durumunda.Bugüne kadar bu değirmene su taşıdınız şimdi artık yeter dendiğinde taşımaya devam edenler işlerine bakacaklar!

Edirne Emniyet Müdürlüğünde bu konuda hala paralel yapının mihraklarını olduğunu biliyor ve görüyoruz.Yarın bunların yine bu takım illegal işlere karışmayacağının kimse garantisini veremez.İl Emniyet Müdürü sayın Baştuğ bu konuda inanılmaz kararlı.Ama birileri önüne taş koyuyor.Hemde hükümete rağmen…Sayın müdür tek tek paralel yapının isimlerini birilerine sunsada birilerinin ısrarla “bak işine” yakında suların kaynayacağı anlamını taşıyor.Baş istemezken ayaklar isteyince ortalık karışık olur.Bakalım önümüzdeki süreçte kimlerin kafası kopacak?

Dün paralel yapının kovasına su taşıyanlar, bugün bu yapıyı tanımıyor, cemaati hiçe sayıyorsa iki nedeni vardır.Birincisi “ben ayaktım baş ne yaptıysa onu yaptım” diyenler, ikincisi “ben paralel yapının böyle olacağını bilmiyordum” diyenler.

Şu gerçeği de bilmek lazım! Bugün gelinen noktada ayakların baş olmak istemesi ve bazı ayak oyunları ile ülkeyi bölmeyi, yönetime illegal bir şekilde darbe yaparak düşürmeyi düşünenler, insanların özel hayatlarından şantaj,tehdit ve şerefsizlik yaparak beslenenler bugün kendi kazdıkları kuyuya düşmüştür.

İnsanları illegal bir şekilde dinleyerek, fişleyerek yaftalar yapıştırarak rencide etmek ve çıkarları doğrultusunda menfaat temin etmek üç beş şerefsizin yaptığı ile sınırlı kalmamalı.Bugün hala görevde olanlar veya zamanında bir yerlerde olanlar hakkında savcılık gerekeni derhal yapmalı ve başlatmalı.Birilerinin şikayetini konu almamalı.Çünkü Devlet vatandaşına karşı sorumluluğunu yerine getirememiştir.İnsanlar boş yere cezaevlerinde yatırılmış,günahları olmadığı halde yargı saflarına çıkarılmış ve adaletsiz bir şekilde  yargılamalar yapılmıştır.

Edirne’de çeteler kurulmuş, illegal işlerin döndüğü ortamlar oluşturulmuş ve buna sırf birilerinin çıkarları için zeminler hazırlayanlar en kısa süre içinde yargı önünde hesap vermeli ve cezalandırılmalıdırlar.Bu ülke ne fişlemeleri,ne dinlemeleri hak ediyor.İster paralel ister seri nasıl bağlarsan bağla.Eğer çürük bağlantı veya zayıf nokta varsa elektrikte değişmeyen bir kaide vardır.Nasıl olursa olsun   topraklama yoksa mutlaka kısa devre olur…. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
fethullah 10 yıl önce

Gokhan vok guzel yazmişsin