“Allah yapandan da,yaptıranda da razı olsun” demek lazım.Amma bizimkiler öyle demiyor,eleştirmek olunca vur abalıya gitsin.Elbette eleştireceğiz,bende şimdi yazacaklarımla eleştireceğim, fakat Sezar’ın hakkını da Sezar’a vermek lazım….
Edirne Sulta 1.Murat Devlet Hastanesi geçtiğimiz haftalarda hizmete açıldı.Açıldı açılmasına fakat sorunlarını da beraberinde getirdi.Elbette yeni açılan yerin sıkıntılar olacak.Fakat sıkıntıların temeline bakıldığında,sistemsel hatalar,montajdan kaynaklı hatalar,teknik sorunlar ve benzeri sorunları sıralamak mümkün.Hastanenin zaten planlama aşamasından projenin uygulama aşamasına kadar olan bölümde yüklenici firmaya kök söktürüldüğünü,proje üzerinde defaten oynandığını en iyi bilenlerden biriyim.Zaten işi yapan sıradan bir müteahhit olsaydı çoktan havlu atardı.
Evvela gelelim hastanenin işleyen bir sistem oluşu konusuna.Hataya yer yok,olsa bile en kısa sürede müdahale edilmesi ve sorunun giderilmesi gerekiyor.Tek hata hastanenin seçimlerden önce yetiştirilmesi yani siyasi yasaklardan önce açılması.Bu şekilde bir hastanenin 3 ay gibi bir süre sonra açılması en mantıklısıydı,ama dediğim gibi siyasi yasaklar açılışı öne aldı.
Buna rağmen hastane yönetiminin bu zor sınavı en iyi şekilde verdiğini söylemeden geçemeyeceğim…Özelikle hastane yöneticisi Uz.Dr.Selahattin Kat’ın gayretlerini görmezden gelemeyiz.Adeta koskoca şirketi kendisine teslim etmişler ve “sen artık o virane hastanenin değil bu holdingin başındasın”demişler.Elbette sorunları var,elbette sıkıntılar var.Ama ekip ruhu ile yaşanan sıkıntıları ve sorunları bertaraf etmede gösterilen gayrette ortada.
Şimdi duyuyorum sağda,solda hastane ile ilgili anlamsız eleştirileri.Neymiş çok uzakmış,kimseye sorulmamış falan filan.Yahu arkadaş hastane yapılırken neredeydiniz?Ulaşım araçları var elbette ücret sorun,Toplu taşıma araçları pahalı ama yapacak bir şey yok.Eczacılar geçtiğimiz gün isyan ederek yer yanlışlığını tartışıp, “bize sorulmalıydı”şeklinde açıklamalar yaptılar.Onlarda haklı amma,yıllarca hastane karşısında kaymak yerken iyiydide şimdimi tu kaka oldu.Siz hastane karşısında parsayı toplarken,uzaktaki eczacılar taş yedi.Bunuda unutmamak lazım.Hastane yapılırken yakın yerlerde dükkan tutsaydınız şimdi bunlar konuşulmazdı.
Evet hastane büyük.Açılması konusunda acele edildi.Aksayan bir çok yanı var.Zaten bu tip yapılarda,en az 3 ay test aşaması vardı ki; buna göre eksikler giderilsin.Düşünsenize ameliyattasınız ve bir anda oksijen aktaran sistem duruyor veya elektrikler kesiliyor jeneratör teknik bir hatadan dolayı devreye girmiyor!Kim hesap verecek?
Isıtma ve soğutma sistemleri problemli,asansör zaman zaman hata veriyor,kanalizasyonlar sorunlu,tuvaletler problemli,üst katlardan alt katlara akan, sızan sular var,ihale ile alınan kafeteryada pişen ızgara,kebap veya diğer yemeklerin kokusu hastane içinde,havalandırmada sorunlar var var var,Saymakla bitmiyor ama hepsi düzelecek.Mesela poliklinik yapan doktorun acil servise inmesi biraz sorun.Acile gelen bir vaka olduğunda,doktor ya kafeterya içinde geçerek dışarı çıkıp acile gelecek yada hastane dışından dolaşarak.Yani direk bir iniş yada bağlantı yok…Daha sayabileceğimiz çok eksilik var.
Şunu hatırlatmakta yarar var.Çalışan personelin güler yüzlü olması ve hastaya insanca davranması bu sorunların üstesinden gelinmesini sağlar.Bazı personelin hava civa içinde olması,hastaya yakınlık değilde keyfine göre muamele yapması hoş olmadığı kadar affı olacak bir durumda olmamalıdır diye düşünüyorum.
Halkın içme suyu ihtiyacını karşılayacak su sebilleri vardı.Şebeke suyunu arıtıyor ve vatandaşa bedava su içme imkanı sağlıyordu.Bunlar yerindeydi ama hastane açılınca kalktı.Bahanesi ne olursa olsun su sebillerinin ilerleyen günlerde kalkacağını ben söylemiştim ve dediğim oldu.Çünkü kafeterya ihalesini alan sudan para kazanmak isterdi ve sebiller ona zarar yazardı…
7 bin metrekare alandaki kadro ile 70 bin metrekare alanda hizmet vermek elbette zor ve en kısa sürede personel takviyesi yapılmalıdır.Yazacak çok şey var ama en çok eleştirilerin başında gelen taşınma olayına bir saplama yapmak gerek.
Önceden merkezde olan hastanenin acilinin vaka saysına bakıldığında parmağına kıymık batandan tutun,başı ağarana, kolunda sivilce çıkana kadar çok sayıda vakanın geldiğini söylemekte yarar var.Acil servis poliklinikten daha çok vakaya bakıyordu.Yani hastalar dermanını acil servislerde arayarak muayene ücretinden kaçıyorlardı.Şimdi bu biraz değişti,öyle parmağına kıymık batan acile kolay kolay gelemiyor ve bir bardak suda fırtınayıda bu kişiler koparıyor.Şimdi ise baş ağrısı şikayeti ile 112’yi arayıp ambulansla kendini hastaneye bıraktırıp ambulansı ticari taksi gibi kullananlarda var ama neyse….Acilin görevi adı üstünde acil vakalara bakmaktır poliklinik yapmak değil…..
Dediğim gibi eksikleri çok ama zamanla tamamlanacaktır.Allah yapanda da yaptıranda razı olsun.Allah eksikliğini göstermesin de düşürmesinde….Emeği geçen herkse ama herkese böyle bir hastaneyi Edirneme kazandırdığı için teşekkürler….