Ağa Seyfettin Selim "yargılanmayı göze alırım!"

Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim bu yıl düzenlenen yağlı güreşlerde altın kemer sahibi olan Başpehlivan Cengizhan Şimşek’in Federasyon tarafından altın kemerinin elinden alınarak başpehlivanlığının düşürülmesi konusunda yeni açıklamalar yaparak; “ federasyon başkanı ben olsam yargılanmayı göze alır, bu işi büyütmemek adına devam ettiririm”dedi.

Edirne’de çalışan gazeteciler günü nedeniyle gazetecilerle yemekte bir araya gelen Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim Cengizhan Şimşek ve son durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Benim elimde olsa ben bu sene bu işi bu adam Kırkpınar’ı aldı böyle götürürdüm” diyen Seyfettin Selim herkesin federasyon başkanına yüklendiğini, burada Cengizhan Şimşek’in de ihmalinden kaynaklı bazı hataları olduğunu belirtti.

Federasyon başkanının kanun dahilinde gereğini yapması gerektiğini vurgulayan Seyfettin Selim “federasyon başkanı yapmak taraftarı değilim diyor. Federasyon başkanına yükleniyorlar. Ama yapacak fazla bir şey yok. Kanunlar ve çerçeve belli. Cengizhan kardeşimiz de bu sene güzel güreşti. Kırkpınar'da son 10-15 seneden beri ilk defa Cengizhan birinci, Mustafa ikinci, Ertuğrul Dağdevir 3. oldu. İlk defa isimleri gündemde olmayan Pehlivanlar 1 2 3'e yerleşti. Benim de çok hoşuma gitti. Ben de ödül sözü vermiştim, sözlerimi de verdim pehlivanlara. Üzüldük tabii. Burada Cengizhan kardeşimin de bir hatası var. Benim için o da hatalı. Ben de 1000 kişiden fazla çalışan var. Ancak mahkemeye çağırdıkları zaman gidiyoruz. Tabii ki devletin kuralları var, sporunda bir kuralı var, güreşin de bir kuralı var. Orada bir hata var. Fakat Şeref Eroğlu burada iyi niyetli. Ben kendisini çok da sevmem bilenler bilir. Ama burada pehlivanı korumak için iyi niyetli bir şekilde Cengizhan Şimşek'e ‘ben senin işini çözdüm’ demiş. Burada baktığın zaman Cengizhan bunlar kayıt altına alınmış. Ama bunlar yanlış şeyler. Biz burada yemek yiyoruz, burada yapılan ses kaydı başka bir yere gider bu çok doğru değil. Benim isteğim şu anda imkan olsa Cengizhan Şimşek'in bu sene kemerini ona veririm. Çünkü Kırkpınar'a sokma bu adamı ama Edirne Belediyesine gelen bir yazı yok bu adam dopingli diye. Federasyona gelen bir yazı yok bu adam dopingli diye. Bizim öyle bir bilgimiz yok.”şeklinde konuştu.

Kırkpınar’ın tamamlanmasından belli bir süre sonra kemrin elinden alınacağı yönünde bir karar çıktığını anlatan Seyfettin Selim “Adam Kırkpınar bitiyor aradan 5-6 ay geçiyor ama inşallah güreşimize fazla zarar vermeyiz. Şöyle düşünün. Eğer bu Cengizhan Şimşek Ali Gürbüz'ü yenmiş olsaydı ne olacaktı? Ali Gürbüz'ün kemeri Cengizhan Şimşek yakmış olsaydı ne olacaktı? Şimdi Mustafa Taş 2. olduğu için başpehlivan belki o olacaktı. Baş pehlivan belki İsmail Balaban olacaktı. Güzel değil bu. Şimdi kafalarda bir sürü soru işareti var. Niye yaptırmadın, niye bildirmedin? Diyor ki ‘ben federasyon başkanı ile görüştüm’ Federasyon başkanı bana dedi ki senin işini ben hallettim. Ya bu işler bu kadar kolay değil! Halletmek öyle kolay değil. Bunlar böyle bir şey yaparken buna niye yol göstermemişler. Üzülüyoruz”dedi.

Kırkpınar ağalığının belli noktalarda yetkisi olduğu ve bununla alakalı bir inisiyatif kullanıp kullanmayacağı yönünde sorulan bir soruya ise “Burası bizi aşıyor. Herkesi aşıyor. Burası ancak Reisi Cumhur'a kadar gidiyor. Diyecek ki ‘ben bu durumu kabul etmiyorum’ diyecek o da Türkiye için bundan sonra yapılacak bütün güreşlerde, bütün spor müsabakalarında Türkiye dışlanmış olur. Yani ben bunu kabul etmiyorum. Doping kuralına ben uymuyorum dediğin zaman bir sürü spor dalımız var. Çok zor bir iş. Uymak zorundayız. Ama keşke böyle olmasaydı. Ben geçtiğimiz günlerde eski güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya’ya dedim ki; ‘benim elimde olsa ben bunu kabul etmem. Bu adam devam eder. Federasyon başkanı ben olsam 2 sene yargılanma şeyi de var, yargılanmayı da göze alırım bu işi büyütmemek için ama federasyon başkanı öyle birisi değil. Bu işi bilen birisi. Onun için fazla yapacak bir şey yok. İnşallah güreşe zarar vermeden yani bilmeyenler şunu bilsin diye bu açıklamayı yapıyorum. Burada herkes iyi niyetli, kimse ama kimse demiyor ki ben bu işi çözerim, çözebilirim. Öyle bir güç yok. Öyle bir güç olmadığı zaman sıkıntı daha da bir büyüyor”dedi.