Sayıştay Başkanlığı tarafından her yıl yapılan kamu denetimleri neticesinde Edirne Belediyesi'nin 2022 yılı Sayıştay denetim raporu resmi sitede yayınlandı gerçekleştirilen denetime göre Edirne Belediyesi'nin çok sayıda işte Hata ve eksiğinin bulunduğu bazı usulsüzlüklerin tespit edildiği görüşüne varıldı bilindiği gibi Sayıştay Başkanlığı Sayıştay denetçileri tarafından her yıl yaptığı denetimlerde belediye ve benzeri kurumları mercek altına alarak yaptığı tüm işlemleri tek tek inceliyor ve sayfa sayfa raporlar hazırlıyor yapılan denetimlerde usulsüzlük tespit edilmesi durumunda önce ilgili kuruma nedenlerini sorarak yazılı bir savunma istiyor Eğer gerekçesi haklı bulunmazsa yargı yolu açılmış oluyor Sayıştay Başkanlığının 2022 yılında gerçekleştirmiş olduğu ve 2023 Kasım ayında yayınladığı sayışta denetim raporuna göre;
1. Taşınmaz Kayıt ve Yönetiminin İlgili Mevzuata Uygun Şekilde Yerine Getirilmemesi
2. Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabında İzlenen ve Geçici Kabulleri Yapılan İşlerin İlgili Varlık Hesaplarına Aktarılmaması
3. Bilgisayar Yazılımlarına İlişkin Alım ve Güncelleme Bedellerinin Haklar Hesabında İzlenmemesi başta olmak üzere çok sayıda hataya yer verildiği görülüyor.
Başlıca yapılan hatalarda ise göze çarpan en önemli hususlar şöyle.
1. Bazı Belediye Taşınmazları Üzerinde Kiracısı veya Fuzuli Şagil Tarafından İmar Kanununa Aykırı Yapılaşmaya Gidilmesi
2. Şehirlerarası Otobüs Terminali İçindeki Bir Taşınmazın Amaç Dışı Kullanılması
3. Ecrimisil Uygulamasının Bir Taşınmaz Yönetim Biçimi Haline Gelmesi ve Bu Yöntemle Belediye Taşınmazlarının İşgalinin Sürekli Hale Gelmesi
4. Bazı Taşınmazların Cins Tashihlerinin Yapılmaması
5. Toplu Ulaşım Hizmetinin Yaptırılmasına İlişkin Sistemin Önemli Eksiklikler İçermesi
6. Borçlu Abonelerin Su Kesme İşleminin Zamanında Yapılmaması Nedeniyle Kurum Alacaklarının Tahsilinin Zorlaşması
7. İşyeri Olarak Faaliyet Gösteren Yerlerin Su Aboneliklerinin Mesken Olarak Belirlenmesi
8. Su Abonelik Güvence Bedellerinin Türkiye İstatistik Kurumu Tarafından Açıklanan Tüketici Fiyat Endeksine Göre Güncellenmemesi
9. İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıp-Kaçak Oranının Yüksek Olması 10. Mevzuatta Belirtilen Borçlanma Limitinin Aşılması ve İlgili Bakanlıktan Onay Alınmaması
11. Toptancı Halinde Yönetmelikte Belirtilen Asgari İşyeri Şartının Sağlanmaması
12. Faaliyet Konusu Olmayan Giderlere İlişkin KDV'nin İndirim Konusu Yapılması
13. Bütçe Emanetleri Hesabında Kayıtlı Tutarların Mevzuatta Belirtilen Sıraya Göre Ödenmemesi
14. Kalkınma Ajansı Payının Zamanında Gönderilmemesi
15. Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payının Takip ve Tahsilatının Yapılmaması
16. Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması İçin Tahsil Edilen Katkı Paylarının Zamanında Gönderilmemesi
17. Yapım İşleri İçin Verilen Süre Uzatımı veya İş Artışlarında Bu İşlere Ait Tüm Risk Sigorta Poliçelerinin Bu Süreyi veya Teminatı Kapsayacak Şekilde Yenilenmemesi
18. Kadınlar ve Çocuklar İçin Açılması Zorunlu Konukevlerinin Açılmaması
19. Engelli Memur Çalıştırma Zorunluluğuna Uyulmaması
20. İşçilere Mevzuatta Belirlenen Sürenin Üzerinde Fazla Çalışma Yaptırılması
21. İşçilerin Kanunda Belirtilen Yıllık İzinlerinin Kullandırılmaması
63 sayfadan oluşan rapora göre Edirne Belediyesi’nin 21 maddelik usulsüzlük ve ihlallerine göre
Belediye mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ve diğerleri için,
Yönetmelik'te öngörülen formlar ve icmal cetvellerinin oluşturulmadığı, Belediyenin
mülkiyetinde olan taşınmazlardan maliyet bedeli belirlenemeyenler için gerçeğe uygun değer
(rayiç değer) tespitlerinin tamamlanmadığı, dolayısıyla muhasebe kayıtlarına bu değerler ile
alınmadığı tespit edilmiş.
Edirne Belediyesinin kiraya verilen taşınmazları ile işgal altında bulunup ecrimisil
alınan taşınmazlarının birçoğunda 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırı yapılaşmaya gidildiği;
Belediyenin, taşınmazlar üzerindeki bu yasadışı durumu gerekli kontrollerle zamanında tespit
edip engellemediği, bu duruma neden olan sorumlular hakkında gerekli hukuki süreçlerin
başlatılmadığı görülmüş.
Belediyeye ait 81 adet taşınmazdan 68 adedinin 2018 yılından bu yana ecrimisil ile işgal
altında olduğu, yalnızca 13 adedinin kiraya verildiği anlaşılmış. Bu taşınmazlardan 29 adedi
(3’ü kirada, 26’sı ecrimisil alınarak işgal altında olan)
14 adet taşınmaz üzerinde kiracısı ya da fuzuli şagil tarafından izinsiz ve hukuka aykırı yapılaşmaya gidildiği tespit edilmiş. Belediye taşınmazında ticari nitelikli olarak faaliyet sürdüren kişi ya da işletmeler tarafından ticari faaliyetlerini genişletmek ya da bazı kapalı alan ihtiyaçlarını karşılamak üzere kaçak yapılaşmaya neden oldukları anlaşılmaktadır.
Taşınmazların mimari projesi ile fiili durum karşılaştırıldığında yukarıdaki tabloda da
detayı verildiği üzere önemli miktarda hukuksuz yapılaşma olduğu görülmektedir.
Bunlardan en göze çarpan örnek, ormanlık alan içerisinde yer alan ve IV. Mehmet Av Köşkü olarak bilinen tarihi yapının çevresindeki kaçak yapılaşmadır. Kır bahçesi ve açık hava çay kahvesi olarak kiralanan bu alanda yalnızca halkın ihtiyaç duyduğu sökülebilir ahşap bazı ünitelere (çardak, çay ocağı, tuvalet) izin verilmişken, zaman içerisinde kiralayan tarafından izinsiz olarak depo, lokanta, mutfak gibi çok sayıda ve geniş hacimli kapalı betonarme binalar inşa edilmiş.
Belediye taşınmazlarındaki imara aykırı yapılaşmanın olduğu yerlerin önemli bir kısmı fiilen ve imar planında park alanı olan yerler olarak kayda geçmiş.
Yapılan incelemelerde, bazı park alanlarında imar mevzuatındaki asgari sınırları aşan yapılaşma olduğu, bu yapılaşmanın Belediyeden izinsiz ve hukuka aykırı şekilde yapıldığı tespit edilmiş. Bazı park alanlarında ise bu alanda ticari faaliyet yapanlarca çeşitli yöntemlerle sınır çekildiği, bu nedenle halkın kullanımının sınırlandırıldığı görülmüş. Park içinde yeni ticari alanlar ve sınırlar yaratılarak adeta bazı parklar, işletmecisinin özel mülkiyeti gibi kullanılır hale gelmiş.
İmar Kanunu’nun amir hükümlerinin işletilmediği, gerekli
yaptırımların uygulamaya sokulmadığı, kiracıların ve fuzuli şagil durumundaki önceki
kiracıların kira sözleşmesine aykırı bu tutumları sonrası tahliye işlemleri için hukuki sürecin
başlatılmadığı, Belediye taşınmazı üzerinde kaçak yapılaşma ile ticari alan
oluşturanların elde ettikleri gelir fazlası da söz konusu olduğu, kira sözleşmesine aykırı olarak
Belediye taşınmazı üzerinden elde edilen bu gelir fazlası konusunda da hukuki sürecin
Başlatılmadığı, Edirne Belediyesinin kendi taşınmazları üzerinde kontrol
sorumluluğunu yerine getirmediği, taşınmazını kiralayan ya da üzerinde tasarrufta bulunan
fuzuli şagil tarafından hukuk dışı bir girişimde bulunulup bulunulmadığını, sözleşme
hükümlerine uyulup uyulmadığını denetlemediği, denetim sorumluluğunun yerine getirilmemesi neticesinde inşa edilen kaçak yapıya, Belediyenin bilgisi dışında işgalcisi tarafından imar affı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alındığı, bunun yanında, Yapı Kayıt Belgesi başvuru izni isteminde bulunan başka bir işgalcinin bu talebinin Belediye tarafından uygun görüldüğü örneklere de rastlandığı açıkça belirtilmiş.
Edirne Belediyesinin taşınmazlarına ilişkin yerinde yapılan denetimler neticesinde, 81
adet taşınmazın kiralamaya uygun olduğu, bunlardan 13’ünün 2886 sayılı Kanun’a uygun
olarak kiralandığı ancak 68 adet taşınmazın kira sözleşmelerinin uzun
süre önce bitmiş olmasına rağmen (iki tanesi 01.01.2015, 48 tanesi 01.01.2018, diğerleri takip
eden yıllarda) eski kiracı olan fuzuli şagiller tarafından işgal edildiği, Belediyenin bunları
tahliye etme yoluna gitmediği gibi 3 yıldır ihale ile kiraya da vermediği, bunun yerine ecrimisil uygulamasının adeta kira uygulamasına dönüştürülerek aylık ecrimisil alındığı ve 2022 sonu itibari ile de bu işgallerin devam ettiği tespit edilmiş.
31.12.2022 itibari ile ecrimisil ödemelerine ilişkin yapılan incelemede ise 2.002.233-
TL’ye varan alacak tutarının biriktiği, bu alacağın üçte ikisinin 6 adet işgalciye ait olduğu, bir
işgalcinin borcunun ise toplam alacağın ¼’ünü aştığı, ayrıca 2022 yılı içerisinde aylık 1.794 TL kira alınan ve kiracılık sözleşmesi 30.06.2022 biten bir işgalci için ecrimisil tahakkuk
ettirilmediği anlaşılmış.
Her ne kadar Belediye tarafından tahsilata yönelik gerekli hukuki adımların atılması
sağlanmış olsa da ecrimisil yükümlülüğünü neredeyse hiç yerine getirmeyenler ile düzenli
ödeme yapmayanlar için bile Kanunun emrettiği tahliye işlemlerinin başlatılmadığı
görülmüş.
Öte yandan Sayıştay denetçileri Edirne Toplu Ulaşım Sistemi ETUS ile Belediye arasında kurulan bağı derinlemesine araştırarak yaşanan mağduriyetleri de tek tek ortaya çıkarmış. Buna göre toplu ulaşım amaçlı faaliyet gösteren “M” plakalı özel otobüslerin plakalarının ihalesiz ve süresiz olarak verildiği; Toplu taşıma sistemine yönelik Belediye tarafından çıkarılmış yeterli düzeyde hukuki düzenlemenin bulunmadığı, Elektronik ücret toplama sistemi (Kentkart) konusunda Belediyenin rolünün yetersiz olduğu, Edirne Toplu Ulaşım Sistemi (ETUS) içerisine yer almayan ve sözleşmesiz hizmet veren taşımacıların olduğu, ETUS çerçevesinde Belediye ile taşıyıcı arasında yapılan sözleşmelerde önemli
eksikliklerin bulunduğu, toplu taşıma sistemindeki araç ve araç hareketlerine yönelik önemli eksiklikler olduğu, Belediyenin toplu ulaşım sistemine yönelik denetim yükümlülüğünü yeterince etkin ve yerine getirmediğine yer verilmiş.
İl sınırları içerisinde toplu ulaşım amaçlı faaliyet gösteren “M” plakalı otobüslerin plakalarının İl Trafik Komisyonu kararlarına istinaden ihalesiz ve süresiz olarak verildiği, görülmüş.
Edirne toplu ulaşım sisteminin en önemli aktörlerinden birisinin kent kart olduğuna dikkat çeken denetçiler; Firma taşıma hizmetini veren Kooperatif ile yaptığı sözleşme çerçevesinde hizmet vermekte ve Belediye ile bu anlamda hukuki hiçbir bağı bulunmamaktadır. Oysa toplu taşıma hizmetinin mali ve veri tarafındaki en önemli aktör bahsi geçen Kentkart sistemini yöneten firmadır. Tüm taşıma verisi en detay düzeyde bu firma tarafından kullanılan programlar tarafından işlenmektedir. Bunun yanında halka ücret karşılığı sunulan Kentkart ve kredi kartı ile yapılan kullanımlar da bu sistem içinde yer almaktadır. Özetle toplu taşıma işinin parasal yönü de Kentkart bünyesindedir. Bu konuda yapılan inceleme neticesinde;
• Belediyenin toplu taşıma sisteminin en önemli unsuru olan bu Firma ile Belediye
arasında hukuki altyapının kurulmadığı, Firma ile Belediye arasında bağıtlanan bir
sözleşmenin bulunmadığı,
• Verilerin temini ve denetimi konusunda hukuken bağlayıcı bir ilişkinin kurulmadığı,
• Belediye sınırları içerisinde halka hitap eden böylesine önemli bir hizmeti ifa edecek
firmanın gerek seçiminde, gerekse vereceği hizmet sürecinde Belediyenin yeterli
rolünün olmadığı,
• Firmanın yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirdiğine dair Belediyenin yeterince etkin
denetim yapmadığı, (Örneğin, “M” plakalı toplu taşıma araçların yeterli sayıda çalışıp
çalışmadıkları ile Edirne Belediyesince hazırlanacak hareket planlarına ve sefer hareket
saatlerine uygun hareket edip etmediklerinin etkin şekilde denetlenmediği),
• Belediye tarafından Firmanın sahip olduğu toplu taşıma verilerinden yeterince etkin
yararlanılmadığı,
• Edirne Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünde Toplu Taşıma Takip Merkezi
bulunmadığından, bu verilerden yararlanmak suretiyle araçların sistem üzerinden anlık
denetlenmediği, araçlarda bulunan kameralara anlık erişilerek kontrol yapılamadığı görülmüş.
ETUS bünyesinde taşıma hizmeti veren 234 otobüs sahibinin 229’u tek bir kooperatif
bünyesinde yer almakta ve Belediye ile yapılan sözleşme çerçevesinde hizmet vermektedir.
Taşımacılardan 5’i ise bu kooperatif bünyesinde yer almadığından ETUS’a katılmamıştır.
Dolayısı ile bu taşıyıcılarla toplu taşıma hizmeti konusunda bir sözleşme bulunmamaktadır.
ETUS merkezli taşımacılık, temelde ETUS katılım sözleşmesi çerçevesinde icra edilmektedir. Bu sözleşmenin incelenmesi neticesinde, sözleşmenin yeterli detayda hazırlanmadığı, toplu ulaşımdaki temel aktörlerin rol ve sorumlulukları ile yükümlülüklerine yeterince yer verilmediği, cezai şartlar ile sistemin denetimine yönelik hükümlere yer verilmediği ve elektronik ücret toplama sistemi ile ilgili düzenlemelerin olmadığı anlaşılmış.
“Toplu ulaşım hizmeti vermek üzere ruhsat almış araçların en eskisi 1992 model olmak
üzere 21 tanesi 2000 model öncesi araçlardan oluşmaktadır” denilen araştırma raporuna göre
• Araç filosunda 5 yaş ve üstü araç olmadığı gibi, en genç araç 2016 modeldir.
• 2022 sonu itibari ile çeşitli nedenlerle aracı olmayan, dolayısıyla toplu taşıma hizmeti
sunamayan 12 taşımacı vardır.
• Engelli erişimine uygun olmayan 26 araç bulunmaktadır. 5378 sayılı Engelliler
Hakkında Kanun’un 7’nci ve Geçici 3’üncü maddesi gereğince, özel ve kamu toplu
taşıma sistemlerinde kullanılan araçların engellilerin erişebilirliğine uygun olmasının
sağlanması gerekmektedir.
• Trafikten men nedeni ile 2022 de 10 ay boyunca 2 araç, son iki ay 1 araç çalışmamıştır.
234 araçtan ortalama 48 araç arıza gerekçe gösterilerek düzenli olarak hizmet
vermemiştir.
• Yukarıdaki eksiklik ve gerekçelerle 2022 yılında 234 araçtan ortalama yalnızca 133
aracın hizmet verdiği anlaşılmıştır. Bu eksiklik, halkın daha az sayıda otobüsle toplu
taşıma hizmetinden yararlanma, durakta bekleme süresini uzatma ve 2022 yılında da
etkisini sürdüren COVID-19 salgını ortamında daha kalabalık otobüslerle yolculuk
yapma riskini beraberinde getirmiştir
Tamamı özel sektör tarafından yerine getirilen şehir içi toplu ulaşım sisteminin Belediyece konulan kurallar ve taraflar arasındaki sözleşmeler çerçevesinde yürütülüp yürütülmediğinin etkin şekilde denetlenmesi gerekirken bu konuda eksiklikler olduğu görülmüştür. ETUS bünyesinde faaliyet gösteren Kooperatifin bu hizmeti halka sağlıklı şekilde ulaştırmasının en önemli güvencesi, Belediyenin bu alanda koyacağı kural ve kriterler ile bunlara uygunluğun denetlenmesidir. Yapılan incelemelerde; bu sistemin sağlıklı işletilmesini güvence altına alacak etkin bir denetim yapısının kurulmadığı, denetime yönelik belli kriterler seti oluşturulmadığı ve denetim sonuçlarının düzenli olarak raporlanmadığı görülmüştür. Bu alanda tespit edilen eksiklikler denetim yapısındaki boşluğun en önemli göstergesidir. Belirtilen hususlarla ilgili olarak Belediye tarafından detaylı kriterlerin getirilerek kontrollerin yapılması ve uymayanlar için gerekli yaptırımların uygulaması gerekmektedir denilmiş.
Bir başka konu ise Edirne Belediyesinin su tahsilatları yönünde gerekli hassasiyeti göstermediği yönünde. Belediye tarafından borçlarını ödemeyen abonelerin su kullanımının, Su Aboneliği Sözleşmesi Yönetmeliği'nde öngörüldüğü şekilde kapatılmadığı; bu durumun, abonelik teminatını aşan borç tutarlarının tahsil edilememesine neden olduğu tespit edilmiş.
Edirne Belediyesi Su Aboneliği Sözleşmesi Yönetmeliği’nin “Tahakkuk ve tahsilat” başlıklı altıncı bölümünün 33’üncü maddesinde; 2 dönem ve daha fazla borcu bulunan abonelerin suyunun idarece kesileceği ifade edilmiş.Ancak Edirne Belediye Meclisinin 24.11.2021 tarih ve 2021/181 sayılı Kararı ile kabul edilen Edirne Belediye Başkanlığı 2022 yılı Vergi, Resim, Harç ve Ücret Tarifeleri’nin 42’nci maddesinde; güvence bedelinin, meskenler için aylık ortalama 8 m³’ten üç aylık fatura, ticari aboneler için ise aylık 30 m³’ten 1 aylık fatura olarak belirlendiği görülmüştür. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; takip eden iki dönem ve üzerinde borçlarını ödemeyen abonelerin sularının kesilmesi gerekmekte olup bu halde teminat bedelinin, mevcut iki dönemlik borçları ekseriyetle karşılayabileceği değerlendirilmektedir. Nitekim teminat bedeli de su ve atık su tüketim bedelinin ödenmemesi ihtimaline karşılık alınan bir güvence olup ödenmemiş borçlar dolayısıyla Belediyenin mahkeme yolu veya icra safhası gibi hukuki durumlara başvurması suretiyle ortaya çıkabilecek maliyetleri azaltıcı niteliğe sahiptir.
Yapılan incelemede Belediye tarafından 2022 yılı içerisinde toplam 5.961 abonenin ödenmemiş faturalardan dolayı su kullanımlarının kesildiği, bunların dışında iki ve daha fazla dönem borcunu ödemeyen 17.203 adet abone ve 25.330.205,21 TL tutarında fatura alacağı olduğu, bu abonelerden 5.631 âdetinin on iki dönem ve üzerinde ödenmemiş faturası bulunduğu ancak buna karşın Belediye tarafından bu abonelerin su kullanımına ilişkin herhangi bir kesinti işleminin yapılmadığı anlaşılmış. Belediye tarafından 2022 yılı içerisinde toplam 5.961 abonenin ödenmemiş faturalardan dolayı su kullanımlarının kesildiği göz önünde bulundurulduğunda, mevcut personel sayısı ile iki ve daha fazla dönem faturasını ödememiş 17.203 abonenin su kesinti işlemlerinin en kısa sürede sonuçlandırabilmesinin oldukça güç olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle mevcut personel sayısının yeterli düzeye çıkarılması gerekmektedir denilen raporda bir başka çarpıcı buldu ise Edirne Belediyesi sınırları içerisinde yer alan ve işyeri olarak faaliyet gösteren bazı şirketlerin su aboneliklerinin, işyeri aboneliği üzerinden olması gerekirken mesken aboneliği üzerinden belirlenip faturalandırıldığı tespit edilmesi.
Edirne Belediyesi su abonelik işlemlerine ilişkin yapılan incelemede, 1740599, 119034 ve 1105886 abone numaralı üç adet sermaye şirketi niteliğindeki işletmenin su aboneliklerinin, işyeri aboneliği üzerinden olması gerekirken mesken aboneliği üzerinden belirlenip faturalandırıldığı görülmüş. Edirne Belediyesi Ücret Tarifesine göre tüketimler kademeli olarak faturalandırılmakta ve su tüketimi arttıkça suyun m³ fiyatı da daha yüksek tutarlarda olmaktadır. Örneğin bahse konu tarifenin 2022 yılı aralık ayı ücretlendirmesi incelendiğinde; meskenlerde 4-12 m³ arasında yapılan su kullanımlarında suyun m³ fiyatının atık su hariç 8,15 TL, işyerlerinde ise 1- 10 m³ arasındaki su kullanımlarının 17,75 TL olarak belirlendiği görülmektedir. İşyeri abonesi olması gereken işletmelerin mesken abonesi olarak faturalandırılması, Belediyenin söz konusu aboneler tarafından kullanılan her 1 m³’lük su nedeniyle 9,60 TL tutarında gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır denilmiş.