85 metre yüksekliğe birbirlerini görmeden çıkıyorlar!
Katil zanlısının cesedine ulaşıldı!
Cenazeler defnedildi!
Aynı aileden üç kişiyi katletti!
Sarıgül "delege ağalığına son vereceğiz!"
Anız yakmayın uyarısı!
Teksas mı Edirne mi?
Damızlık Birliği eski ve yeni yöneticileri gözaltında!
Ulusoy yenileniyor
Asker havayolu ile taşınacak!
Turkcell gözünü Bulgaristan'a dikti!
Edirneli Demokrat CHP'liler kurultay istiyor!
CHP İL Başkanı Pekcanlı "yaşananlar tamamen rezalet!"
Peugeot 100 bin barajını geçti
Üner "şehir takımı olmanın avantajını kullanmak istiyoruz!"
Türkiye Paletli Yüzme Bireysel Açık Yaş Kış Şampiyonası tamamlandı.
EDOFAD Edirne Kozlukebir Kartalları'nı 4 golle geçti!
Bilet fiyatları belli oldu!
ETSO Başkanı Sezai Irmak "İnsan kursağından geçsin çöpe gitmesin!"
Trakya Birlik 2022/2023 İş yılı Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
İba;"Edirneyi yaşanabilir, sorunsuz bir kent haline getireceğiz"
Suiçmez “Ulusal Süt Konseyi bir an önce toplanmalı!”
Öyle yada böyle yazılarımızda belediye ile ilgili konulara değiniyor,halkın isteklerini veya bizim gördüğümüz aksilikleri her ne kadar sayın başkan kulak arkası etse de yazmaya devam ediyoruz.Ama şunu çok iyi biliyorum ki; başkanın önüne her yazımın gelişinde saç tellerindeki beyazların arttığını görebiliyorum.Bu kadar sinir olmasına,bu kadar ağır hakaretleri etrafındakilere benim adımı ağzına alarak yapması benimde buradan ona karşı cevap niteliğinde yazmama neden oluyor buda böyle biline.
Yine onu ve kurumunu ilgilendiren bir konuyu yazacağım.Sövmeye,söylenmeye gerek yok.Al bir rompun rahatla.
Amacımız sizi kızdırmak yada sinirlendirmek değil,doğruları görmenizi sağlamak ve Edirne’de ki eksiklerinizi size buradan aktarmak.
39 yıllık yaşamımın 25 yılında Hamdi Sedefçi vardır.Zaman zaman oy vermiş olsam da vermediğim de olmuştur.Lakin bu kenti kötü yönettiği de olmuştur iyi yönettiğide.Ama bizim romanlar gibi günlük yaşamıştır.Kanında da asil romanlarımızın kanı olsa gerek.Ama yetki ele geçince iş değişiyor.Bunuda anlamak gerek.
Biraz gerilere giderek Edirne Belediyesinin bugün bizlere sağladığı içme suyunu sizlere anlatmak istiyorum.1980 li yıllara gidecek olursak kent nüfusu o tarihte 150 bin. Çok katlı binalara yer yok.Genelde Kaleiçi semti başta olmak üzere,Yıldırım, Yeniimaret, Karanfiloğlu, Ayşekadın, Kıyık gibi semtlerde yerleşim var.Tabi ki buna göre de alt yapımız ve sözde üst yapımız var.O zaman her şey yolunda.Patlayan su borusu yok,çeşmeleri açtığımızda tazyik var.Ancak yıl 1980 i geçmeye başlayınca ilin nüfusu artıyor,buna paralel yeni yerleşim bölgesi gelişi güzel tasarlanıyor,beş katlı binalar imara açılıyor ona göre de yer altına içme suyu şebekesi döşeniyor.Mühendis olmadığım için boruların kalınlıklarını veremeyeceğim ama, az çok ne kadar konuta su sağladığını tahmin edebiliyorum.Yıllar su gibi akıp gidiyor.Yeni yerleşim önüne geçilmez bir şekilde şekilleniyor.Binalar beş kat yerine on hatta on beş kata kadar çıkıyor.Ancak su boruları hep aynı.Asbestli ve eski,püskü bozuk.Bu borularla yıl 2012 olmuş hala 1980 li yıllardaki insanlara sağlanan suyun sağlanmasına çalışılıyor.O zaman ki konut sayısı ve insan nüfusu yani tüketim baz alındığında bu tarlada bu kadar kabağın olacağı belli oluyor.İkinci ve üçüncü kattan sonrasına su yok.Beşinci katlar ne şofben,ne çamaşır nede bulaşık makinesi çalıştırabiliyor.Neden mi? Tabii ki yeterli tazyik yok!Ha acık tazyik verse, başlıyor her yerden patlamaya.Belediyeye durum her gün yüzlerce insan tarafından iletiliyor ama sonuç yok.Cevap çok .Git hidrofor taktır.
Peki be sayın başkan; Hidrofor taktır diyeceğinize millete adam gibi tazyiki olan, asbesti olmayan su versenize!saçma sapan harcamalar yapacağınıza elinizi taşın altına koyup yer altına yatırım yapsanıza.Su borularını değiştirsenize.Bugün attığınız asfaltın yarın su boruları değişeceği için yada değişmediği gerekçesi ile patladığında açılıp yeniden kapanacağını yeniden asfaltlanacağını bilmiyor musunuz?
Su kaçağınızın dünya ortalamasının üzerinde olduğunu ben değil çalışanlarınız söylüyor.20 yıl sonra bana Edirne belediyesi olarak içme suyunu tedarik edeceğinizin ve bu kentin susuz kalmayacağının garantisini versenize!
Bugün belki damarlarınızdaki kandan dolayı günlük yaşıyorsunuz.Ama yarın bu insanların çocukları bu kentte susuz kaldığında sizin çocuklarınıza yada torunlarınıza bunu anlatmayacaklar mı?
Onun için artık masal dünyasından çıkarak gerçek dünyaya dönün.Yarın dünyada savaşlar bir bardak su için çıkacak.Büyüklerimizin dediği gibi bir bardak suda fırtınalar kopacak.Su kimdeyse o kazanacak.Artık elinizi taşın altına sokun ve bu kentin musluklarında “tıs” sesi değil suyun sesinin gelmesini sağlayın.
Yoksa çok rompun kullanmak zorunda kalırsınız!.....
gökhan bey sanırım bir yanlışlınız olacak. 1980 yılında nüfus 150 su sıkıntısı yok diyorsunuz ama şimdi nüfuz 136 bin, bu arada siz mühendismiziniz? herşeyi bir tek siz biliyorsunuz hayret doğprusu,dünyanın her yerinde belli bir kat mesafesinden sonra