Derdimiz birilerine haksızlık etmek falan değil.Sadece yıllardır anlatılan masalları hep dinlediğimizdir derdimiz.Türkiye’nin Avrupa’ya açılan en büyük kara sınır kapısı diyoruz ya her zaman!...Kapı açılmasını en büyük olarak açılıyor da; yapılan işlem anlamında yada hizmet anlamında pekte öyle söylenildiği gibi değil..
Hemen karşımızda komşu ülkemiz Bulgaristan’ın sınır kapısını görmenizi isterim…Bizimkisi kadar büyük olmadığı kesin ama işlev yönünden bizden baya büyük.Hani derler ya sen boyutuna bakma işlevine bak…İşte tamda bu söz buraya “cuk” diye oturuyor…Günde ortalama 3 bin aracın 12,15 bin arasında da insanın giriş çıkış yaptığı sınır kapımızdan bahsediyorum…Kapıkule’den…yetkililerin her defasında allayıp pulladığı sınır kapısı aslında tam anlamıyla içler acısı….Memur azlığından kaynaklanan sıkıntılar veya memurların kişisel kapris yada iş yapma isteklerinin olmamasından bütün sorunu o sınır kapısını kullanan vatandaşlar yaşıyor.keyfi olarak X-ray’a atmalar,kafalarına göre aracı bekletme yada sallamalar,aklınca vatandaşa takoz koymalar hepsi bizim sınır kapılarımızda yaşanıyor.Şimdi daha bu satırları okumaya başlayan yetkili ve ilgililer söylenmeye başlayacak ama; kimse kusura bakmayacak,işini yapan alnının akıyla çalışan personeliniz olduğu kadar keyfe keder davrananlarda var bu kapıda….Bu tür yazılarda amacımız çalışanlara incitmek veya eleştirmek değil.Elbet onlarda nasibini alacak ama asıl sorun deri koltuklarda oturanlarda…
Gümrüklerde bekleme konusu en büyük sorunların başında gelir…Bekleyen hep isyandadır.Tıpkı çalışan memur gibi.On kişinin yapacağı işi iki kişiye yüklerseniz olacağı budur.Gümrüklerde çalışan memurlar artık uyanık..devletin işini aksatmıyorlar ama ağırdan alıp yaşanan sorunda “gidin şikayet edin.BİMER’e CİMER’e yazın bunları.Buraya memur göndersinler” deyince kendilerinin masum olduğunu göstermeye çalışıyrolar.Hiçte öyle değilsiniz beyler…Koca koca Bakanlar,koca koca yetkililer elbette o sınır kapısının işlevsel olması için gerekeni hesaplayıp,planlayıp yapıyorlardır ama siz ne yapıyorsunuz işte tüm sorun bu?
Zamanında şahit olduğumuz konuşmalar var! Vali diyor ki! “peron önünde araç sayısı 10’un üzerine çıkarsa ikinci peron,hatta üçünce peron açılacak”diyor.Peki araç sayısı 50’nin üzerine 100’ün üzerine çıkmış peron açan var mı? Yok…Neden?Çünkü “tavşana kaç tazıya tut” yapılıyor…Yıllardır aynı terane…Pasaport işlerini yapan polis arkadaşların sayısı aslında yeterli ama içerden çıkmayı kimse istemiyor.Yetkili birileri yaşanan sıkıntıda aranınca herkes bir yerlerden çıkıp peronda açıyor zorda olan arkadaşının yardımını da yetişiyor pekala…
Zaman zaman polis işi hızlandırıyor,ama muayene ve muhafaza işi ağırlaştırıyor.Bunun tam terside oluyor.Muhafaza ve muayene peron sayısını artırırken polis perondan araç göndermekte bazende yetersiz kalıyor….Yani aralarında her zaman bir sidik yarışı var.Muhafaza ve muayene polisi istemiyor…Nedenini bilemem…
Komşu ülkenin sınır kapısı Kapitan Andreovo.kapıkule’nin hemen karşısı.Araçlar yığılmışta olsa bir gayret var…Elbette yığılma karşısında yapacak bir şey yok ama y,inde özveri ile çalışma var…Adamlar araçların fazla olduğunu görünce iki,üç,dört hatta beş peron açıp araç alımını hızlandırıyorlar.Ama bizimkiler araç artmış “çokta tın” der gibi davranıyorlar…
20 dakikada geçtiğim Bulgar sınır kapısı sonrası 1 saat 20 dakikada Türk tarafını geçemiyorsak der,i koltukta oturanların bu duruma el atması lazım….Araçlar free shopların önüne gelmiş bizde hala iki peron var…Muayene ve muhafaza ise üç peron…Günlük Edirne’ye alış verişen gelen Bulgarlar ve Bulgaristan Türkleri ise bu durumdan bir hayli rahatsız…Otobüslerde saatlerce bekleyen var…Yahu Allah aşkına Cuma,Cumartesi ve Pazar günleri geliş ve çıkış saatlerindeki yoğunluğa göre memur sayısını,nöbet sayısını belirleseniz ölürmüsünüz?Bütün peronları açın diyen yok.Bulgar kadar olun yeter…
Hani sözde plaka okuma sistemi vardı? BEKLEMEYECEKTİK ya! Yahu biraz inandırıcı olun be! Gümrükte elbet bekleme olacak ama saatlerce olmamalı…7 yıl öncede plaka okuma sistemi vardı.Millete yeniden eski olan bir şey sunmanın manası ne? Var olan sistemde yurt dışına 70’e yakın FETÖ’cü uçtu.O zaman nerdeydiniz?O zamanda plaka okuma sistemi vardı…
Hadi bu uçuşlardan dolayı sıkı arama sıkı kontrol var.Eyvallah ama; memur arkadaşlar biraz daha saygılı ve güler yüzlü olursa daha iyi olacak.Avrupa’ya açılan gümrük ama bilinen lisan iki veya en fazla üç…Konuşulan lisanı söyleyeyim.Türkçe,Kürtçe,tarzanca(az İngilizce,az Bulgarca) ama göz teması o biçim.Hele yine araçta karşı cins varsa.Azda sohbet var ve yeşil ışık yanarsa,kuyruk uzamış neyime…
Bizim yazmamızla düzelecek değil bunlar…Daha çok düşman kazanıyoruz.Eleştirinin yeri yok bizde…Hiç gelemeyiz eleştiriye…
Keşke her gün Bakan gelse.Keşke her an her zaman Vali gelse,geçse.Keşke gümrüklerde sağlam kayalar olsa arada sırada.Bakın o zaman gümrüklerde ne bekleme var,nede sorun…