Dilin kemiği yoktur;; "nerede,neyi,nasıl konuşacağını bileceksin" derdi büyüklerimiz.Biz gazeteciler içinde aynı şey geçerlidir.Zaman zaman kalemin ayarı kaçabilir.Ama burada önemli olan kişinin yada kişilerin eleştiriye açık olabilmeleridir.
Kamuya mal olmuşsan efendi gibi eleştiriye açık olacaksın.Bu gazeteciliğin temelinde vardır.Eleştirmek en doğal haktır.
Yazmak istediğim o kadar çok şey var ki ve vardı ki; aylardır yazmadım,sustum.Bekle dediler.Hatta yazdığım birkaç yazıyı askıya bile almak zorunda kaldım.Ama yazmak gerektiğini düşünerek aldım kalemi elime.
25 Kasım Edirne’nin Kurtuluş resepsiyonunda Edirne Valimiz sayın Günay Özdemir günün anlamına dair bir konuşma yapıyor. O geceye iş yoğunluğum dolayısıyla katılamadım.Bazıları yasaklı olduğumu düşünerek gelmediğimi düşünebilir ama resepsiyon halka açıktı ve Edirne Belediye Balkanı Recep Gürkan’ında davetlisiydim.Hani olurda birileri Vali yasakladığı için gelmemiş olabilir diyebilir ama,yanıldıklarını hatırlatayım istedim.
Valimiz Karslıları biraz üzen bir açıklama yaptı.Aslında niyeti belki pek öyle değildi ama,konuşma konusunda biraz zayıf olduğunu,onu dinlediğim anlardan bilirim.Pek böyle akıcı konuşmayı sevmeyen ve hatta konuşma taraftarı olmayan birisidir kendisi.Konuşmalarında onu dinlerken tökezleyeceğini hep düşünürdüm.Ve nitekim oldu.Karslılara yönelik yaptığı konuşmada dilinin kurbanı oldu.Hoş olmadı bu konuşması.Çığ gibi Karslılardan tepki geldi.
Sosyal medyayı okuduğumda inanılmaz şeylerin yazıldığını gördüm.Bana yaşattıkları ve benim başıma getirdiklerini daha önceden başkalarına da yaşattığını açıkça gördüm.Bana karşı büyük haksızlık yapmıştı ve ekmekle oynamıştı.O yetmedi,gazeteciliğimi bitirmek adına attığım adımı dahi takip eder hale gelmişti.
Bürokratlarına,hatta yargı mensuplarına dahi benim durumumu sorar olmuştu.
Şükrüpaşa anıtındaki ay yıldızlı bayrağımızın 15 Temmuz’dan buyana dalgalanmaması beni rahatsız etmiş,bu konuda bazı okuyucularım bana ulaşarak “Gökhan bey buna bir el atın.Bayrağımızın dalgalanmasını istiyoruz”demişlerdi.Bende sosyal medya hesabımda bir paylaşımda bulunarak bayrağımızın orada dalgalanmamasına vesile olanlara gönderme yapmış,13 gün sonra ise durumu Vali bey’e ileterek şanlı bayrağımızın orada dalgalanmasına vesile olmuştum.Kendiside gereğini yaparak bayrağımızın orada bir yıl aradan sonra yeniden dalgalanmasını sağlamıştı.Allah razı olsun.İşte o dakikadan sonra birileri devreye girip 10 Haziran 2017 günü sosyal medya hesabımda paylaştığım konuyu Valimizin önüne sunup yeniymiş gibi gösteriyor ve Valimiz başlıyor operasyona.Bütün işi gücü bıraktı Valim benle uğraşmaya başladı.Araya kimleri sokmadık ama geri vites yok.Bakan düzeyinde kişileri soktuk ama yok.Kendisine demememe rağmen bayrak direği konusuna kızmış.Oysaki orada bayrağımızın bir yıldan fazla dalgalanmamasını sağlayan kişiyi bulup hesabını sorsaydı daha iyi olurdu.Kaldı ki Kars’ta görev yaptığı esnada da Kars’ kalesinde ki bayrak direğinin halatı kopmuş ve kendisine bu konuda Burhan Alibeyoğlu isimli bir ağabeyimiz uyarıda bulunarak direğin halatının tamir edilmesini istemişti.Aradan 3 ay geçmesine rağmen bayrak direği bayraksız kalmıştı.Aslında yaşadıklarım düpedüz aynı.Burhan Alibeyoğlu’da aynı hassasiyeti göstererek bayrak direği ile ilgili bir paylaşım yapmıştı.
Karslılar bu memlekete adlarını destanlarla yazdırmış,Balkan savaşında çok sayıda şehit vermiş,bu ülkenin birlik ve beraberliği kanlarını bu topraklara akıtmış insanlardır.Bir Edirneli nasıl vatan sevgisi ile yoğrulmuşsa,bir Karslıda o kadar vatan sevgisi ile yoğrulmuştur.Bizim birbirimizden yoktur farkımız.Aynı ay yıldızlı bayrağın altında yaşıyor,bu ülkenin bütünlüğü için mücadelemizi veriyoruz.
Evet demek ki bir sıkıntı var. Koskoca Vali kalkıp ekmekle oynuyor.Eee “alma mazlumun ağını.Çıkar aheste aheste.” diye bir laf var. İçinde Allah korkusu olan çok imanlı adam tanıdım.Hepsi başkaydı.Babaydı,agaydı,ağabeydi.Ve Valiydi.
Ve diyelim ki; “düşmez kalkmaz bir Allah’tır”.Vali olarak benimle uğraştınız.Uğraşmaya da devam ediyorsunuz.Yeter artık sayın Valim.Sayılı gün çabuk geçer.Bak bitti Valilik.Bir bakmışsınız emeklilik gelmiş.Bir bakmışsınız merkeze almışlar.Önemli olan Edirne’den Kars’a insanların gönlüde hoş bir seda bırakmak.
Siz Devletsiniz,Devlet babasınız.Ekmeğimle oynadınız ya; aldığım üç kuruşa engel oldunuz ya.Ve sizde bir babasınız ve evladınız var.Bende bir babayım,benimde bir kızımı var!Ve üniversiteye hazırlanıyor.Ama sayenizde zorlanacağız.Kızmıyorum ama bende sizi Allah’a havale ediyorum.İlahi adalet geç tecelli eder ama mutlaka eder…