31 Mart yerel seçimleri sonrasında Ak Parti saflarına bakıldığında seçimin zaferini yaşayan ve “seçimi kazandık” diye bakanların sadece İl genel meclisi ve belediye meclisi sıralamasında bu görevlere gelenler olduğu açıkça görülüyor.Üzülenler ise bu davaya inananlar,seçim sürecinde harıl harıl çalışanlar.Yani kısacası alınacak oyu bile hesap ederek ellerini ovuşturanlar ve sonarsına “bana ne.Kim seçilirse seçilsin benim yerim nasılsa garanti” diyenler bu seçimden zaferle çıkmışlardır.Örnek vermek gerekirse alınacak oy hesabına göre belediye meclisinin şu an sıralarında Ak partili olarak oturanlar ile İl Genel Meclis sıralarında Ak partili olarak oturanlar “on dönüm bostan yan gel Osman”diyenler.Onun haricindekiler seçilemeyecekleri için çalışmayanlar,sıralara oturanlar ise seçileceklerine olan inançlarında dolayı çalışmayanlar…
Biz bu kısmını geçelim de,asıl sahada var gibi görünüp olmayanlara bakalım.Edirne’de 31 Mart yerel seçimlerinde Ak parti’nin oylarının artmasını sağlayan tek adam Belediye Başkan adayı Koray Uymaz’dır.Hakkında çıkan ve yaptığı iş ile alakalı olan konuların dışında ve başında bulunduğu derneğin haricinde hiçbir olumsuzluğu bulunmayan ve Edirne adına bulunabilecek en dürüst aday olarak sahaya yansıyan isim şüphesiz Koray Uymaz’dı.Koray soyadı gibi hiç uyumadı.Gecesini gündüzüne kattı çalıştı.Sosyal medyayı kullandı,halka elini uzattı,ama o uzattığı eli silmedi.Silenler arkasından gülüp geçti…
Teşkilata mensup bazı partililer sadece vitrin olmak için yanında yer aldı.Diğerleri ise camide bile aynı safta yer almadı.Edirne halkı ile seçim öncesinde ve sonrasında çok kişi ile değerlendirmelerde bulunduk.Ak parti içinde bir kesim seçimin kazanılmasını istemiyordu.Rakibine karşı sakin,mütevazı bir seçim propagandası içinde yer alıyorlardı.Nedenlerini yazmaya kalksak,inanın sayfalar almaz….Düşünsenize Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında bir kaset olayını dillendiriyor,fakat Ak parti il başkanı,merkez ilçe başkanı,belediye başkan adayı,milletvekili hiç biri tek kelime bile muhalefet edip konuyu bir yerde dillendirmiyorlar.Sizce de manidar değil mi?
Aslında yazılacak, eleştirilecek çok konu varda biz kısa kısa seçimin kaybedilmesini neden olan kahramanları yazalım.İl Başkanı İlyas Akmeşe!...Seçimler öncesinde bir var hiç yoktunuz.Basın toplantıları yapıp basınla hiçbir şekilde istişare etmediniz.Reklam denilen üç kuruşluk katkıyı bile yerel basına çok gördünüz. “Para yok” deyip geçiştirdiniz.Size yakın medya organlarının sahipleri bile size ateş püskürdüler.Sizin lehinize olan haberlere bile yer vermediler.Siz yolda yürüyen insanlara bile selam vermediniz! Eski milletvekiliniz,il yöneticileriniz ve daha bir çok kişinin önünden geçerken başınızı öne eğerek görmezden geldiniz.Allahın selamını bile vermediniz.Siz sizi arayan vatandaşların telefonlarını bile açmadınız. Biz gazetecilerin bile telefonlarına bakmadınız be!Hatta geri bile dönmediniz.Size yolda bunu söyleyenlere sırıtarak cevaplar verdiniz.Ama ben size ne yapmıştım hatırlatmak isterim! Çilingiriler caddesinden yaya olarak yürürken,telefonunuzu aradım.İki adım arkanızdan geliyordum.Telefonunuza baktınız ve aradığımı görünce açmadınız.Telefon çalarken elimle omzunuza dokundum ve “aç,aç” dedim.Sizde ne yapacağınıza şaşırmış bir durumda telefonu açarak “alo” demiştiniz.Yahu ben karşındayken bile şaşırıp alo demen beni amma güldürmüştü…Sonra oturup iki lafın belini kırmıştık hani…
Bak sevgili başkan!…Bu seçimin galibi,oyları arttıran sen değilsin!Halkın,partililerin,eski veya yeni yöneticilerin telefonlarını açmayan,onlara geri dönmeyensin sen.Edirne’de bir çok kişinin kalbini kıran,partiye küstüren,eski yöneticilerle kötü olansın sen…Bu partinin Edirne’de en yüksek oyu alacağı dönemde aslında sözüm ona oyları arttıran değil oyları düşürensin sen…Eğer “sen” bu milletin elini sıksaydın,göz temasını kaçırmasaydın,üç para ekmeği mağdur olan insana şov amaçlı olarak vermeseydin,şahsımı benimde aramın iyi olmadığı bir meslaktaşımdan olan çekimcelerinden dolayı partiden yasaklı hale getirmeyip,karşına almasaydın bugün bunları konuşuyor olmazdık…Sayın Cumhurbaşkanımızın Edirne’ye gelerek yapılan yatırımları müjdeler halinde sıralamasını sen görev süren boyunca anlatsaydın ve Edirneliler Ak parti Hükümetinin yaptığı yatırımları basından bu süreçte öğrenseydi yansımaları çok daha farklı olurdu.Sen kişisel hırslarının,günlük çıkarlarının değil parti davasının ön gördüğü ölçüde herkesi kucaklasaydın bugün bunları konuşuyor olmazdık.Sen benim yaşadığım sorunların çözüm merci olarak bir il başkanı hassasiyeti ile bana ve benim gibi sorunlar yaşayan vatandaşlara yaklaşsaydın,beni kandırıp sallamasaydın,herkese yaptığın gibi umut vermeseydin bugün bu satırları yazıyor olmazdık.Sen iktidarın gücünü Edirne halkının lehine değil,benim gözümde kendi lehine kullanan bir insan olarak görünüyorsun.Keşke o koltuktan güç alan değil,o koltuğa güç veren,Reisin söylediği,istediği gibi bir başkan olsaydın….Keşke sen sen değil,Ak parti il başkanı gibi olsaydın da Edirne bu seçimin kazananı olsaydı….
Son satırımda da şunu yazayım!...Şimdi senin beni partiye almamanı sağlayan o gazeteci sana gelir “ver mahkemeye” derse bir dakika bile durma, hemen ver.Ekmekle de oyna.Doğruları yazdığım için alnım ak,kamuoyu önünde de vicdanım rahat.Eleştirilmek hoşuna gitmiyorsa,o koltuğu bırak.Sen bırakmazsan,yakında alacaklar,senide koltuksuz bırakacaklar….