Her ne kadar ülkemizde basın özgürlüğünden söz edilse de,aslında basının özgürlüğü ve sınırları en çok tartışılan konuların başında geliyor.Kaldı ki basın özgürlüğünü tartışmak bile aslında bir nevi basın özgürlüğüne vurulan darbedir diye nitelemek daha doğru olur.
Yıllar önce yaptığımız gazetecilikte daha özgür olduğumuzu açıkça söyleyebilirim.
Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı güçlerine ilaveten “dördüncü kuvvet” olarak kabul edilen “basın”; kısa vadede toplumların yönetiminde ve yönlendirilmesinde, uzun vadede ise, toplumların gelişmesinde ve demokratik erklerin (yasama, yürütme ve yargı güçlerinin) kullanılma biçimlerinin şekillendirilmesinde geniş anlamda önemli ve tek kuvvettir. İşlev ve etki bakımından önemli olan bu toplumsal kurumun, verimli ve etkili olarak çalışabilmesi ile gelişebilmesi için ‘kamu yararı’ ilkesini büyük bir dikkatle koruması gerekir.
Satırlardan anlaşılacağı üzere,ilimizde bu görevi yapmak bir hayli zor.Eleştirmek en doğal hakkımızken,eleştirdiğimiz an karşımıza dağ gibi engeller çıkartıldığını bilmenizi isterim.
Dediğim gibi yıllar önce bir başkaydı,daha bir güzeldi.Yazdığımız zaman tabir yerindeyse yer yerinden oynardı!Gündem belirlerdik.Bürokraside yazdığımız bir haberin anında tepkisini görürdük.Bir aksaklığı dile getirdiysek,vatandaşın tercümanı olmuş, bir sorunu kaleme almışsak o sorunun çözümü için yetkililer divane olurlardı.
Örnek vermek gerekirse; yıllar önce ilimizdeki bir konuyu kaleme aldığımızda, Valilik hemen kısa sürede tarafımıza resmi yazı ile cevap verir,çözümü konusunda yapılanları veya yapılacakları bildirir ve teşekkür ederdi. Ki; o dönemde Valilik basın bürosu diye bir büroda varla yok arasındaydı. Teknolojik olarak imkanlar kısıtlı,personel deseniz yok denecek kadar az,dijital çağ ise hayalden bile uzaktı.Ama Valilik antetli kağıda cevabı yazar bizi bilgilendirirdi.Şimdi ise bilgilendirme hak getire.Kimi neyi yazarsan yaz hikaye kısacası.Dikkate alan bile yok…
Valilik Basın bürosu var.Personel deseniz gırla…Teknoloji ise kakılı.Ama A-4 kağıda cevap yazacak vakit yok,pardon gerek yok….
Sonuca bakarsak, Valimiz harıl harıl çalışıyor.Sabah 06:00 akşam 18:00 veya 19:00.Bu beni çok bağlamıyor.Ben sahada ki icraata bakarım….Bürokratlarla sabah toplantı yaparmış,randevuları sabahın körüne yazarmış falan filan.Bunlar olması gerekenler.Ancak aynı özveriyi personelin göstermediği kanaatindeyim.Özellikle devlet dairelerinde inanılmaz bir laubalilik var.hele yine makam araçları var ya!....Plakalar sivil,kimse kimin ne olduğunu bilmiyor.Geceleri vızır vızır gezen benim iyi bildiğim resmi araçlar…Kime,neye hizmet ediyorsa gecenin bir vaktinde?…Bazılarını ise kurumun müdürü kullanıyor.Değmeyin keyfine…Yazacaksın arabanın yan tarafına “Resmi Hizmete Mahsustur” bak göreyim kıpırdayacak mı bir yere….Ama ne yazacak,ilgili nede o yazıyı oraya yazdıracak yetkili var….Bir süre önce Valilik makam aracına yüklenen sigaraları yazmıştım Valilikten “tık” yok.Neredeee? Eskiden böyle bir şeyi yazacaktım Vali bizzat telefonla arar bilgi alırdı.Hatta gerekeni yapardı.Hatta resmi yazı ile birde üstüne cevap verirdi.Ama anladığım kadarı ile birileri yazılanları Vali Bey’e göstermiyor bile….
Ha aklıma gelmişken; haberde de belirttim ama, şu malum duraklar var ya! Sözüm ona akıllı durak.Barkotlu olanlar.Montajı baştan savma yapılanlar…Göstermelik devletin haber ajansına bir haber yaptırıldı.Durakların tamamına takılmış gibi algı yaratıldı.Bilin istedim sayın Valim! O duraklarda sadece aylar geçmesine rağmen ben bir tane gördüm. Oda habere konu olan Enez ilçemize bağlı köydeki durak. Diğerlerinde barkot falan hak getire…
İşte bizim mesleğimiz bu yüzden zor.Doğru söyler yazarsın dokuz köyden kovarlar.İşlerine gelmez çünkü birilerinin doğruları yazmaları! Onların istediklerini yazacak, yapacaksın ki yaranasın. Ama kusura bakmayın be! Bende o yok!...Hakkım olan eleitiri hakkını kullandım,hemde yapıcı olarak.Yaparsınız yapmazsınız bilemem… O yüzden çok arıyorum eski günleri….Devletin kapısının halkına açık olduğu o güzel günleri.Ama o gülerde bir gün elbet gelecek ve Devletin kapısı vatandaşına açık olacak.Bahanelerin arkasına sığınılmayacak…