85 metre yüksekliğe birbirlerini görmeden çıkıyorlar!
Katil zanlısının cesedine ulaşıldı!
Cenazeler defnedildi!
Aynı aileden üç kişiyi katletti!
Sarıgül "delege ağalığına son vereceğiz!"
Anız yakmayın uyarısı!
Teksas mı Edirne mi?
Damızlık Birliği eski ve yeni yöneticileri gözaltında!
Ulusoy yenileniyor
Asker havayolu ile taşınacak!
Turkcell gözünü Bulgaristan'a dikti!
Edirneli Demokrat CHP'liler kurultay istiyor!
CHP İL Başkanı Pekcanlı "yaşananlar tamamen rezalet!"
Peugeot 100 bin barajını geçti
Üner "şehir takımı olmanın avantajını kullanmak istiyoruz!"
Türkiye Paletli Yüzme Bireysel Açık Yaş Kış Şampiyonası tamamlandı.
EDOFAD Edirne Kozlukebir Kartalları'nı 4 golle geçti!
Bilet fiyatları belli oldu!
ETSO Başkanı Sezai Irmak "İnsan kursağından geçsin çöpe gitmesin!"
Trakya Birlik 2022/2023 İş yılı Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
İba;"Edirneyi yaşanabilir, sorunsuz bir kent haline getireceğiz"
Suiçmez “Ulusal Süt Konseyi bir an önce toplanmalı!”
Merak etmeyin! Bir futbol takımı antrenörü veya ders öğretmeninden bahsetmeyeceğim.Öyle olsa başlığımızı bu şekilde atardık.Hoca derken genelde doktor,imam veya bir konuda uzman kişiye hoca deriz.Bizimki Sultan Birinci Murat Devlet Hastanesi Başhekimi!...Yani hoca!...Yani Doktor.Her ne kadar mescitte safları her namaz vakti sıklaştırsa da okumuş,yalamış,yutmuş patalog bizim hoca…
Göreve geleli daha birkaç zaman olmadan astığı astık,kestiği kestik hocamız….Önceki yönetime yakın olanları sağa,sola sürmek hatta eski başhekimi ilçelere nöbete kadar göndererek mevki ve makamın gücünü hırsıyla bütünleştiren bir hoca bizimki.
Benimle de tatlı,sert polemikleri var…Kendisi Valimizden aldığı güç ile benim gazeteciliğime laf söylüyormuş ta! Ben gazeteci değilmişim….Rızvanım canım…Ben gazeteciyim.Hemde Başbakanlık tarafından tarafıma yıllar önce verilen sarı basın kartının sahibiyim…Her ne kadar Vali sana demese de,Valimizin dediği ile olmuyor bu işler…Bu ülkede kanun var nizam var… Sen nasıl doktorsan,hocaysan bende gazeteciyim,muhabirim.Ekmeğimi bu işten kazanıyorum,evime aşımı bu şekilde götürüyorum.Her ne kadar sizin gibiler engel koysa da,ekmeğimle oynasa da (buna senin hocanda dahil) ben gazeteciyim canım…Senin gibi sonradan başhekim olmadım…Başhekimlik içinde ben takla atmadım…Mikroskobik odada sinsi planlarda yapmadım.Belki özünde çok iyi birisin ama insan ilişkilerinde sıfırsın…Bunu ben değil personelin ve komşuların söylüyor.Hemde yan odandakinden tut,karşı odandakine,ordan tut,alt kata,üst kata kadar herkes bunu bu şekilde konuşuyor.Hatta komşuların bile neler söylüyor senle ilgili aklın durur…
Vallahi işimi iyi yapan,yanlış yapanın kuyruğuna basan,kuyruk acısı olanın canını acıtan bir yapım vardır.Eskiler beni bilir.Sen daha toysun…Şimdi senle bir alıp veremediğim yok,ama benim gazeteciliğime laf eder,arkanı şıhlara şeyhlere,sakallılara dayarsan o güvendiğin dağlara kar yağar. Sen Hipokrat yemini etmiş bir adamsın…Diplomayı çerçeveye asmak için değil…
Geçtiğimiz zaman diliminde “Vali’nin talimatı” deyip bahanelerin arkasına sığındın…Bir haber ile ilgili bilgi vermek,fikrinizi almak istemiştim ama nafile..Beni takmadınız,salladınız.İşte o gün bugündür gelinen nokta bu…
Hocam o elbise size bol geldiyse bileyim…Ama sizin için iyi adamdır diyenlerde çok oldu.Başka yorumlar yapanlarda…Görevim sizi eleştirmek,çünkü bulunduğunuz mevki makamı taşıyacaksınız ki; eleştirilere açık olacaksınız.Benden günah gitti…Tatlı dilli olmak varken,anlamsız,manasız koltuk hırsı ve sevdasından buralara geldik…
Bak agacım…Biz Trakya kızanıyız…Birbirimizi tanırız..Kuyu kazmaz,adama adam gibi davranırız.Sen kurumunu idare et beni değil.Hoş sen edemezsin ama ettirmeye çalışma.Güvenlikçilerine saçma sapan talimatlar verme…Neymiş o? Gelirse fotoğraf çekmesin..Oldu! Çocukları üzerime salma…Hepsi benim kardeşim bu hastanenin de vitrini o çocuklar…O çocuklar yeri geliyor güvenlik oluyor,yeri geliyor,refakatçi oluyor, yeri geliyor danışma görevini görüyorlar… O çocuklar sen o deri koltukta sorunsuz otur diye görevlerini yapıyorlar….Senin arkanı kollamak için orada değil onlar…Onların görevi hastanede güvenliği sağlamak, beni kollamak,senin açığını kapatmak değil…Açığın varsa ve bu açık kamuya açık alandaysa ben yazarım,haberi yaparım hiçççç ama hiç gocunma canım…İşini yap aksaklıları gider…Ben senin kötülüğünü istemem.Eğer o telefona çıksaydın bugün bunları ne ben yazardım ne sen okurdun…Gerçi iyi oldu,bana malzeme çıktı…Millet baya baya okur artık…Önceki yönetimle bu sorunları aşardık,konuşurduk.Boşuna dememişler insanlar konuşa konuşa,hayvanlar koklaşa koklaşa…Hastaneden koku gelirse yazarım canım.
Hadi başlayalım…
Personeline baktın mı hiç! Hastalara nasıl davranıyorlar?…Doktorlarınla konuştun mu hiç hastaya nasıl davranıyorlar?…Sağlık Bankalığı’nın yasağı olmasına rağmen,odalardaki kül tablolarını ne yapacağız?Koridorlar zaman geliyor duman altı oluyor…Sen ne yapıyorsun?Odanda aşağıda kantinde 1.5 TL olan suyumu içiyorsun?Hastalar ameliyat masasında bekliyor,doktorun,cerrahın "malzeme yok diyor" ve ameliyatları sallıyor.Sen ne yapıyorsun?Odanda çay kahve sohbeti mi?Hastanende (ki babanın malı değil) bazı düzensizlikler var.Mesela hastalar göğüs bölümünü arayıp duruyor.Danışma bölümün var,resmen danışma (ma) bölümü.Beşi bir yerde mübarek…Personelim yok diyon, beşi bir yerde diziyon…Tabelalar göğüs bölümü diyor ama bölüm üst katta.Bide sen bunla denetimden geçtin…Demek denetimcilerin gözleri başka yere bakıyordu?Tam bir fiyasko be! Bu sorunlar olurken sen ne yapıyon? Elbette namaz vaktini iple çekiyon.Allah kabul etsin…Peki ilaç mümessilleri için ne yapıyorsun? Bir beklentin mi var? Hastane koridorlarında yoktular ama siz gelince cirit atar oldular? Hasta sırasını gasp etmek,doktorla muhabbet etmek…Olmaz hoca olmaz…İlacını satacak,ilacı yazanın hanesine arpayı koyacaksa bunu mesai saati dışında yapacak…Benim hastamın saatinde değil….
Ha bu arada yazılacak çok şey varda..Zamanla hepsini yazarız…Komşularınla da konuştum,hatta haberinide yapacağım…Evinin önünde bulunan garajın kaçakmış..İmara aykırı…Ortak kullanım alanını gasp edip konduruvermişsin garajı.Yönetmelik,mevzuat takmadan,dinlemeden…Helalll…Nede olsa onun arabası var..Komşunun yok...Yazayım mı daha diyeceğim ama,malzemeyi bir defada bitirmemek lazım…
Ben gazeteciyim canım….Topluma mal olmuş kişiyi eleştiririm,haber yaparım….Mescide indiğinde dua et.Boş kaldığında da merhum Kayahan’ın o “ben nerede yanlış yaptım” şarkısını söyle…Çünkü yarın o arkanda olanlar zaten bu koltuklardan gidecekler….Kalacağız biz bize…Değer mi hiç kırgınlıklara…Unutma! Deveden büyük fil var….Hadi kal sağlıcakla….Sen bunu okurken bende bana gelen istihbaratları değerlendireyim...Haberleri yazayım...
