İnsan zaman zaman hata yapabilir veya yanılgıya düşebilir.İlimizde de bu iş yapan çok sayıda yazarımızın yada yazar kasamızın hata yaptığını gördüm.Malum yaklaşan yerel seçimler kentte bir çok kişinin elini kolunu bağladı ve bazı iş adamlarının tüm yatırımlarını belirsizlik yüzünden askıya almasına neden oldu.
Çok yazıldı, çok çizildi.Hatta kendisi bile zaman zaman çıkıp açıkladı.Bir dediği bir dediğini tutmadı ama; olup olmama arasında gidip geldi.Koltuk tatlı olduğu içinde bırakın koltuğu bırakmayı oğlunu hatta torununu dahi o koltuğa oturtup başkan olacağı yorumlarını bile gazetecilerin objektiflerine poz vererek kamuoyuna aktardı.
Üç beş yıl önce “aday olmayacağım” diyen kişi aradan geçen zaman içinde bırakın aday olmayı aday adayı bile olmayıp direk adaylıktan bahsetmeye başladı.CHP Genel Merkezinin adaylık konusundaki net açıklama yapmaması başta Sedefçi olmak üzere diğer aday adaylarını sıkıntıya soktuysa da aday adayları aslında daha fazla sıkıntı yaşadılar diyebilirim. Neden mi?
Çünkü başkan Sedefçi başkan koltuğunda oturmanın verdiği avantaj ile medyasını karşısına alıp istediği gibi başlıklar attırıp adaylığının garanti olduğunu hep söylüyordu.Evet biz yanıldık ve aday olmayacağını yazmıştık.Ama yanılmışız…
Başkan kesinlikle aday!...
Bunun nerden biliyorsun veya nasıl anladın dersen.Bu adam eski kurt.Açıklamalarının altında hep farklı şeyler aramak mümkün.Bir dediği bir dediğini tutmadığı için Süleyman Demirel taktiği ile “dün dündür bugün bugündür” der ve her şeyin üzerine bir perde çeker.
Adam CHP Genel Merkezinden bir açıklama yapılmamasına rağmen sürekli “aday benim, ben aday olacağım.Göreceksiniz bak.”diyerek kamuoyunda bu algının oluşmasını sağlıyordu.Aday olması için kimse engel olmamış hatta aday olması konusunda bazı siyasiler bile bu konuda destek vermişlerdi.
Ak Partinin bile Sedefçi için CHP’den aday olması konusunda ellerini ovuşturduğu bu dönemde, bağımsız aday olmaması içinde üzerine düşeni yaptığını sağdan soldan duyuyoruz.
Bağımsız aday olursa oy böler, bu Ak Partinin işine bazı hesaplara göre yarar, bazı hesaplara göre ise yaramaz. CHP’den aday olursa bu Ak Partinin işine yarar belki evdeki hesap çarşıya uyarsa, CHP burada seçime dahi giremez diye planların işlediğini hem biliyorum hemde bu köşede daha önce yazmıştım.
Adaylığın açıklanmasına dair çeşitli spekülasyonlar yapıldı.Ankara’ya her giden ve her dönen genel merkezden elbette belli bir takım sinyaller aldı.Ama kimse Sedefçi kadar net sinyal almadı.Giden hiç kimseye sen aday değilsin veya sen adaysın gibi bir açıklama yapılmadı.Fakat buna rağmen Sedefçi çok net gördüğü için “ben adayım” demesini ve bu konuda basını iyi kullanmasını bildi.Kamu oyununda aklı baya bir karıştı.Kentte her kez “Sedefçi aday mı değil mi?” diye sorarken çok kişide “aday olursa CHP çok oy kaybeder buda Ak Partinin işine yarar”dedi.
Bende düne kadar “Sedefçi aday değil” diyordum ama artık bu fikrimi değiştirdim ve “Sedefçi kesin aday” diyorum.
Düzenlediği son basın toplantısını izleyince buna kesin kanaat getirdim.Adam adaymış gibi projelerini açıklayınca bende adaylığı konusunda kesin karara vardım.Öyle bir anlatmış ki “yok şunu yapacağım,yok bunu yapacağım”.Gerçi hoş her aday oluşunda aynı projeleri tecrit pilavı gibi önümüze koyuyor ve hiç birini yerine getirmiyor ama olsun.Papazın her zaman pilav yemeyeceği de bir gerçek.Nasılsa papazın artık bu numaralara karnı tok…..
Dediğim gibi adaylığı kesinleşmemiş birinin bu kadar net tavrını başından beri koyması, onun kesin aday olacağı ihtimallerini güçlendiriyor.
Evet; şimdi yazımın başından beri konuştuğum kesin aday konusuna geleyim.Sedefçi aday adaylığını neden bugüne kadar kabullenmedi?Çünkü o adaydı ve bağımsız yada bir başka partiden aday olacaktı.Başından bu yana bunu söylüyor ve hissettiriyordu.Hatta oğlunun spor kulübünün bir mangal partisinde gazetecilere bu söyleyeceklerim “of the record” kayıt dışı diyerek “torba yasa düzenlemesinde belediye kaynaklarından amatör spor kulüplerine 500 bin TL para verilebileceği gündemde.Eğer kazanırsam bunu yaparım.Olurda bir aksilik olursa ben yinede adayım.Bunu yine yaparım”demiş.Tabii bunlar “of the record” kayıt dışı ama birilerinin “record”kayıt tuşu basılı kalmış ve bunlar hafızlarda yerini almış…Daha o günden aday yani bağımsız aday olacağının sinyallerini vermiş.
İşte CHP’nin de bugüne kadar özellikle adayını açıklamamasının ardından yatan gerçek bu.Sedefçi’nin bu süreçleri değerlendireceğini iyi bilmesi.Yani partisine olan sadakatini adeta sınıyor genel merkez.
Adaylık süreci açıklama tarihlerine bakarsanız da bunun çok net göreceksiniz.8 Şubat Cumartesi günü bu iş biter 9 Şubat Pazar günüde eller havaya kaldırılır.Tabi bu ellerin arasında Sedefçi’nin adı olmayacak.Bir başka isim olacak.Ama Sedefçi bu yarışta hep var olacak.Tıpkı dün olduğu gibi.
Sedefçi aday ama nereden biliyor musunuz?CHP’den değil…ya bağımsız yada bir başka partiden…
Şimdi birçoğunuz yazıyı okurken satırlar arasında durup hatta yazının başlığını okuyup her yere bu haberi verdiniz. “Gökhan’ın yazısını okuyun” diye.“Gökhan geri vites yapmış.Sedefçi’nin aday olacağını yazmış”, hatta bazı aday adayları bile buna şaşıracak ama şu satırları okurken de “Gökhan yine yapacağını yapmış”diyecek ve kahkahayı basacak bazılarınızda şu an hissediyorum “kulaklarımın arkası baya kaşındı” kazıtıp duracaksınız.
9 Şubat hem Edirne hemde CHP için milat olacak.Belki de yeni bir gün doğacak.Herkes rahat bir nefes alacak ama birileri nefessiz kalıp maske arayacaklar.Bu maske onların hem yüzleri gizleyecek hemde nefes almalarını sağlayacak……