85 metre yüksekliğe birbirlerini görmeden çıkıyorlar!
Katil zanlısının cesedine ulaşıldı!
Cenazeler defnedildi!
Aynı aileden üç kişiyi katletti!
Sarıgül "delege ağalığına son vereceğiz!"
Anız yakmayın uyarısı!
Teksas mı Edirne mi?
Damızlık Birliği eski ve yeni yöneticileri gözaltında!
Ulusoy yenileniyor
Asker havayolu ile taşınacak!
Turkcell gözünü Bulgaristan'a dikti!
Edirneli Demokrat CHP'liler kurultay istiyor!
CHP İL Başkanı Pekcanlı "yaşananlar tamamen rezalet!"
Peugeot 100 bin barajını geçti
Üner "şehir takımı olmanın avantajını kullanmak istiyoruz!"
Türkiye Paletli Yüzme Bireysel Açık Yaş Kış Şampiyonası tamamlandı.
EDOFAD Edirne Kozlukebir Kartalları'nı 4 golle geçti!
Bilet fiyatları belli oldu!
ETSO Başkanı Sezai Irmak "İnsan kursağından geçsin çöpe gitmesin!"
Trakya Birlik 2022/2023 İş yılı Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
İba;"Edirneyi yaşanabilir, sorunsuz bir kent haline getireceğiz"
Suiçmez “Ulusal Süt Konseyi bir an önce toplanmalı!”
Adına her ne derseniz deyin; ama sel felaketi,ama sel esareti,ama taşkın.Sonuçta yaşanan bir gerçek var ve bizler bu gerçeği görmekte zorlanıyor,yapacak hiçbir şeyimiz yokmuş gibi oturup karar kara düşünüyoruz.Yok A planı,yok B planı, yok C planı.Yahu her şeyimiz plansız bizim ,siz kalkmış alfabetik sırada planlardan bahsediyorsunuz.
Beyazıt Sansı hocamın dediği gibi “Arda,Tunca, Meriç üç güzel kardeş”bunlar kardeş kardeş akarken Bulgaristan yüzünden bu kardeşler bazen bizi üzüyor.Doğa ile mücadele etmek zordur.Bakın o taşkın sahası içine yiyip,içip attığımız, nasıl olsa “nehirdir denize götürür” dediğimiz o sözleri nasıl bir tokat gibi geri çarpıyor doğa.Bütün pisliğimizi yüzümüze vurucasına akıntının yarattığı etki ile alıp götürüyor ve bir yerlerde bırakıyor.Ama denize,ama karaya.
Arda,Tunca ve Meriç’in coşacağı günler öncesinden belli oluyor.Kurulan bir sistem var.Bu sistem sayesinde nehir taşkını yaşanacağı en erken 20 saat önce anlaşılıyor.Dahası Bulgaristan Sofya Büyükelçiliğimiz aracılığı ile bize yazılı metin dahi vererek “ama ha tedbirinizi alın.Barajlarımız taşacak”diyor.Peki biz ne yapıyoruz? “Ya taşmaz o kadar her defasında aynı şeyi söylüyorlar ama belli bir seviyede kalıyor”diyorlar.Herkes taşkın profesörü oldu ya!
Arkadaş uyarılar yapılmasına rağmen birçok kimse bunu dikkate almıyor.Bu kentte 20 yıl belediye başkanlığı yapmış zat bile bunu dikkate alıyor ve sabah “mahsur kaldım” deyip “gelin beni buradan kurtarın” diyor ve Ulusal medyaya malzeme oluyorsa ben başka bir şey demiyorum.
“Su gelir güldür güldür, gelde yarim beni güldür” şarkısını bilenler bilir.Eski bir şarkıdır; ama anlamlıdır.İşte bizimkide tam bunun gibi bir şey….
Biraz teknik bilgi vererek konuyu açalım…Aslına bakarsanız nehir taşkın sahası içerisinde ilerlemektedir.Yani adı üzerinde taşkın sahası.Elbette iş yerleri,tarım arazileri sular altında kalıyor olabilir ama “buralara bırakın çivi çakmayı ot dahi ekemezsiniz” .Çünkü kanun bunu emrediyor.Zaten sigorta şirketleride taşkın sahası içinde olan, yani her an risk ile karşı karşıya kalan yerleri sigortalamamaktadır. Sizin anlayacağınız başa gelen çekilecek!….
Burada devletin yaraları sarıp sarmalaması lazım.Allahtan cana gelen bir durum yok.
Bakın; Bulgaristan 1960’lı yıllarda 24 adet barajın bu nehirler üzerinde yapım işine başladı. Hepside stratejik amaçla yapılan barajlardır.Yani Türkiye’den olası bir tehdit gelirse “ki hep yıllarca bu korku ile yaşadılar”biz onları bir kaşık suda boğarız dediler ve barajları yaptılar.Dönemin Başbakanı Adnan Menderes’te uyumayıp “bu tehdidi göz ardı edemeyiz önlemini almalıyız” deyip 60 Yılların sonunda seddelerin yapılması talimatını verdi ve iyide yaptığını bugün çok net bir şekilde görüyoruz.
Daha önce yazdık, söyledik!Bu işin şakası yok. Olası bir baraj patlaması durumunda Edirne Havsa’ya kadar sular altında kalır…..
Şimdi hal böyleyken gelelim bizim tarafa.Hani o az önce söylediğim şarkı, türkü olayına…
Taşkın olacağı alarmı verildiğinde veya taşkın yaşanmaya başladığında ortada bir sürü rengarenk elbiseli adamlar,bunlara ait araçlar ve dahası.Ama “hangisi bir işe yarıyor?” Derseniz “hiç birisi demeden kendimi alamam.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin arama kurtarma ekibi gelmiş, altlarında son model donanımlı araçlar, ama üzerlerinde bunları kullanacak kapasitesi olmayan adamlar.Büyük büyük devasa araçlar, hepsi sudan geçip ekranlara yansımak için kendisini paralayanlar dahası araçların bozulmasına sebep olanlar.Yahu arkadaş hayatında Meriç,Tunca ve Arda nehrinin adını duymamışsın gelmiş burada zodiac botla iki sorti yapıp şov yapacaksın hatta üstüne üstlük işine geldiği gibi davranarak adamına göre muamele yapacaksın.Bırakın gelmeyin!Geliyorsanız da kafanıza göre değil başınızdaki adamın vereceği talimata göre hareket yapın adam o adamda yok…
Bildiğim kadarı ile Edirne’de il kriz merkezi oluşturulmuş ve bu konuda yetki bu merkeze verilmiş.Başında bizim Sivil Savunma Müdürü var.Ayağına çamur dahi bulaştığını görmedim gören varsa bana söylesin….Kalkacak kriz yönetecek.Hadi oradan sende….Gelen ekipler hava civa bin beş yüz ama ortada bir şey yok! Sonra bizim Edirne’mizin medarı iftarı EDAK var.Ama onlarada fesatlıktan görev veren yok. Affedersiniz popo dara düştü mü EDAK, şova geldimi EDAK’a gerek yok…
Burada ciddi bir koordine eksikliği var.Bir baş yok.Herkes kafasına göre gidiyor geliyor araçları ile sudan geçiyor.Bir şeyde olduğu yok!Adamlar canlı yayın araçlarının önünden geçerek ekranlara yansımanın derdinde o kadar…Hatta Tunca köprüsünün başında yer alaıp önde olmak için kavga edeni bile gördüm…Kim sorarsa taşkın zedelere yardım için geldiler…
Burada Edirne Valiliği’ne bir iki çift lafım olacak ve esirgemeyeceğimi bilenler bilir.Yahu dibimizde Kırklareli Valiliği bize yardıma gelmiş,hemde dev gibi arama kurtarma aracı ile biz Edirne olmamaıza rağmen bizde öyle araç yok be!
Birde baktım tam donanımlı 1 Milyon TL’ye mal olmuş bu araç, AB sınır ötesi iş birliği projeleri kapsamında Bulgaristan’ı Burgaz kenti belediyesi ortaklığı ile alınmış.Araçta yok yok…Devletin kasasındanda çıkmamış helal olsun Kırklareli Valiliği’ne dedim.Bizimkiler nereye bakmış acaba bu projeler zamanında onu anlamış değilim.
Sonuçta ne yatak temizliği nede A,B, C planı.Bunların hepsi cep doldurma rant yaratma hareketleri.Otur komşunla masaya,barajları tam dolu kapasitede tutma de.Yüzde 60 larda tut de. Ama Bulgaristan’da uyanık ve haklı.Dolu tutup basıncın gücü ile enerji tribünleri daha hızlı çalışıyorda ondan.Yoksa bir ara ne güzel yaptık bu işi 2007’den sonra uydular buna.Ama biraz karşılıklı politik sorun sonrasında adamlar yine 2011 yılından sonra eski tas eski hamam olup barajları dolu tutmaya başladılar.İşte bu yüzden taşan su bize savaklar üzerinde geliyor.Açılan kapakta yok bunuda bilin….
Hani bu taşkın bitti sırada önümüzdeki günlerde yaşanacak bir taşkın daha var.Bir daha bir daha bir daha.
İnşallah şu köprü bir an önce biter….Ve Karaağaç yolu yapılırsa yetkililere bir önerim var.Özellikle Edirne Belediyesine…Yolu yaparken bence biraz yolu kazın.Belli aralıklarda zeminin altında menfezler koyun.Hiç olmazsa su yolun üzerinden akacağına menfezlerden aksın hem yol az bir suda kapanmasın hemde gelen suyla yol tahrip olmasın….
