Methiyeler düzerek anlatmaya başlarlar Edirne’mi!
“Yok şöyle yok böyle…Şunu yapacağız,bunu yapacağız”diye.Fakat Ecdadın yaptıklarının üzerine bir tık koyan yok.Eğer ecdat eserlerimiz olmasa ve her yanımız tarih kokmasa kimsenin Edirne’ye geleceği falan yok.Ciğerle,bademezmesi ile,Selimiye ile yatıp kalkan bir turizmimiz ve turizmcilerimiz var.Var olan eserlere yerli veya yabancı turist çekmekte değildir marifet.Marifet; olmayanı oldurup,buralara turist çekmektedir.Elimizde var olanıda çok iyi sattığımız söylenemez.Ekranlara çıkıp medya maymunluğu yaparak Edirne’yi anlatarak Edirne tanıtılmaz.Edirne’yi tanıtacak olanın önce Edirne’yi yaşaması lazım.Bilmesi,anlaması,derinliklerine inmesi lazım….
Bugün Edirne’ye gelen binlerce yerli turist sadece ve sadece çevre illerden gelerek marka olmuş ciğercilerde ciğerini yiyip, marka olmuş bademezmeciden bademezmesini alarak Edirne’den ayrılıyor.
Peki yabancılar için durum ne dersek? Orada durup düşünmek lazım…
Bu şehre gelen binlerce yabancı var.hemen dibimizden gelen komşularımız var.Onlarda olmasa vay Edirne esnafının haline diyeceğim ama yinede fena değiliz…
İlk önce bu kadar çok Bulgar ve Yunanlının geldiği şehrimizde siz hala dönel kavşaklarda geçiş üstünlüğü bilmiyorsanız ve o kavşaklara veya bazı önemli yollara dünya trafik literatür’ünde ortak dil olarak bilinen “STOP” yerine “ DUR” yazıyorsanız zaten sınıfta kalmışsınız demektir.
Yep yeni alternatif Karaağaç köprümüz yapıldı. Yunanistan’dan gelen turistlerin sıklıkla kullanmak istediği bir köprü.Ama gelin görün ki burada da aynı rezillik var.Köprüye giriş için yönlendirilen trafik levhalarında “şehir merkezi” yazıyor ama “CENTRUM” neden yazmaz anlamış değilim. “Bana ne! Türkçe öğrensinler.” derseniz işte o zaman yine çuvallarsınız…
Asıl önemli olan ise hani o çok bilen idarecilerimiz var ya; onların tavırları beni düşündürüyor aslında.
Turist ve turizm için kolaylıklar yaptık diyorlar ya! Yahu ne kolaylığından bahsediyorsunuz be.Lafla peynir gemisi yürütmeyin…
Avrupa’ya açılan en büyük kara sınır kapımız başta olmak üzere Pazarkule ve İpsala sınır kapımızda saatlerce bekleyen insanlar için ne yapıyorsunuz?Ben bunu sormak isterim.Girmesi dert,çıkması dert sınır kapıları.Yunanistan’dan ve Bulgaristan’dan gelecek olan turistler Edirne’me para bırakacaklarken,siz buna bile engel oluyor,adamların giriş ve çıkışları için bile kıçınızı o koltuklardan kaldırmıyorsunuz…
Önceki gün Yunanistan’da okullar bir gün tatildi ve Yunanı kaptı çoluğunu çocuğunu Edirne’ye gelmek istedi.Otobüslere doluşan Batı Trakyalı ve Yunanlılar saatlerce sınır kapısında beklediler.Bazıları ise geri dönmek zorunda kaldılar.6 saat be! 6 saat. Bir otobüs sınırda bekler mi?Bekletilir mi?Bir çok otobüs bekledi bekledi ve bazıları geri döndü.Neden mi? Nedenini bilen yok.Kralda memur kralcıda memur…Bir Allahın kuluda çekip her gün yaşanan soruna çözüm bulmak istemiyor.İdareci yok ki!Sorunu yerinde çözecek bir tane adam yok.
Bulgaristan’dan gelenler desek aynı.Onlarda otobüslerle saatlerce bekliyorlar.Sürekli dert yanıyorlar. “Böyle olursa gelmek istemiyoruz” diyeninden geri dönenine kadar bir çok insan tanıyorum.Dönüş zaten sorun…Adamlar bir saatlik yoldan geliyor.3-5 saat gümrükte bekliyor.Sonra sen kalk turizm de!Had oradan be…
Bu gelen insanların kişi başı Edirne’ye bıraktığı 50 auro para var.Binlerce insan artık bıktı usandı.Gümrükteki memurun artistliğine mi yansın,saatlerce beklediğine mi?
Kimsenin de bir şey yaptığı yok.Esnafı düşünecek olan beyler ortalıkta sadece basına açıklama yapmakla yetiniyor.Sahaya inen yok.Yetkilileri uyaracak bir güç,bir otorite yok.O yüzden Edirne’de otorite boşluğu var dediğim zaman bana kızıyorlar.Bizim gümrüklerde yaşadıklarımızı anlatsam şaşarsınız.Vatandaşa yine neler yapıyorlar kim bilir?
Eğer Edirne’de turizm diyorsak işe sınır kapılarımızdaki Türkçeyi zor konuşan memurla başlamak lazım.Yabancı dil bizim için çok lüks.Elin Bulgar,Yunan gümrükçüsü ana dili gibi İngilizce konuşuyor,hatta su gibi Türkçe biliyor.Bizim ki ise “nereye gidiyon la?”, ne yapçan la?”, “kardaş nerden geliyon?” gibi laftan başka bir şey bilmiyor.Hepsi bir değil ama biraz eğitim şart gibi duruyor.Eskiden gümrük kapılarında çalışmak için ayakları kıçına vuranlar şimdi kıçına tekme atılsın diye elinden geleni yapıyor.Çünkü mama yok! Gümrüklerde ekmek kesildi.Biz buna razıyız.Yabancı dili geçtik.Gülün be gülün yeter be!Biraz hoş görü,biraz nezaket be!Başka bir şey istemiyor bu insanlar.Bazı memurlarımız gerçekten mükemmel ama bazıları o kapıya hiç yakışmıyor.
Oda başkanları,Borsa başkanları,belediye başkanı kim varsa.Bu şehir için elini taşın altına koyacak ve bu ve benzeri sorunlara el atacak.Çünkü başka Edirne yok.Esnafta bizim esnafımız şehirde bizim şehrimiz.Hem şehir kalkınacak hem esnaf.Eksiği yanlışı olanı asla ve asla affetmeyeceksin.Basacaksın cezayı.Adam kayırmayacaksın.Önce kendimizden başlayacağız ve Edirne için gerekeni yapacağız.