85 metre yüksekliğe birbirlerini görmeden çıkıyorlar!
Katil zanlısının cesedine ulaşıldı!
Cenazeler defnedildi!
Aynı aileden üç kişiyi katletti!
Sarıgül "delege ağalığına son vereceğiz!"
Anız yakmayın uyarısı!
Teksas mı Edirne mi?
Damızlık Birliği eski ve yeni yöneticileri gözaltında!
Ulusoy yenileniyor
Asker havayolu ile taşınacak!
Turkcell gözünü Bulgaristan'a dikti!
Edirneli Demokrat CHP'liler kurultay istiyor!
CHP İL Başkanı Pekcanlı "yaşananlar tamamen rezalet!"
Peugeot 100 bin barajını geçti
Üner "şehir takımı olmanın avantajını kullanmak istiyoruz!"
Türkiye Paletli Yüzme Bireysel Açık Yaş Kış Şampiyonası tamamlandı.
EDOFAD Edirne Kozlukebir Kartalları'nı 4 golle geçti!
Bilet fiyatları belli oldu!
ETSO Başkanı Sezai Irmak "İnsan kursağından geçsin çöpe gitmesin!"
Trakya Birlik 2022/2023 İş yılı Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
İba;"Edirneyi yaşanabilir, sorunsuz bir kent haline getireceğiz"
Suiçmez “Ulusal Süt Konseyi bir an önce toplanmalı!”
Dolu dolu 3 yıl oldu Edirne Valisi Ekrem Canalp’in Edirne’ye geleli ve göreve başlayalı. İlk Valilik yeriydi. Tecrübesi yoktu belki ama, Edirne’ye ayak bastığı veya Edirne’ye atandığını öğrendiği ilk andan itibaren Edirne ile ilgili her şeyi öğrendi. Kim bilir belki de, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği ve bu çatı altında görev yapması Edirne’yi iyi tanımasına sebepti.
Mahalli idarelerin kitabının yazıldığı yerden geliyordu. Çünkü her gün o kitabı okuyordu. Her şeyden daha önemlisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun en güvendiği isimdi. Sayın Bakan Soylu’nun bile bir çok il ziyaretinde “bakın. Ekrem Vali gibi olacaksınız” dediğini gösterdiği örneklerle en iyi bilenlerden biriyim. Bunların hepsi belki bir görev adamı için önemli şeyler ama bizim için en önemlisi halkın adamı olmasıydı. Geldiği günlerde tanımaya anlamaya çalıştığı Edirne’yi kısa sürede çözdü. Aklında bir çok soru işaretleri oluştu belki. Anlatıldığı gibi değildi. Bildiği gibiydi Edirne… Gezdi. Hiç durmadı. Sabahın 5’inde günün ilk ışıkları ile uyandı güne. İlk randevularını saat 06 sonrasına verdi. Şaşkındı Edirne! Hele yine bürokratlar… “Sabah 6’da makama gelen vali mi olur?” diyenler oldu. Uzun bir süre bu tempoda devam etti. Genç ve çalışkanlığı, yerinde duramaması bir şeyler yapma isteği, onu kamçılıyordu. Gece, gündüz demedi, mesai mefhumu gözetmedi, düştü yollara. Köylülerle hasbıhal etti. Kara kışta kar küredi, kara saplanan arabayı itti, karda mahsur kalan tır şoförleri ve ekmeğinin peşinde koşanlarla kar altında sohbet etti. Zaman zaman Vali olduğunu bile unuttu. Valilik onun için sadece bir makamdı ve o halk adamı olma yolunda kendinden emin ilerliyordu. Sanki durdurulamıyordu!!!Yürümüyordu,koşuyordu. Yalnız başına caddelerde dolaştığı, aracı ile yollarda görüldüğü çok oldu. Telefonla aradığımızda bile aracını kenara çekip “Devlet işi beklemez” deyip cevap verdi izin gününde bile.
Tanıdığı, anladığı kente bir şeyler yapmak istiyordu. Ve ardı ardına projelerini sıralamaya başladı. Ben bile zaman zaman arkadaşlarla sohbet ederken “biri Vali’yi durdursun” diye espriler yapıyordum. Sürekli Valilik basın bürosundan etkinlik, açıklama, tören ve benzeri konuların bilgileri akıyordu. Allahtan basınla çok içli-dışlı değildi. Diğer Valiler gibi ekranlarda boy göstermeyi sevmiyor, sadece yakaladığınız yerde soru sorarsanız cevaplıyordu. Oda her soruyu değil tabi ki…. Bu konuda da sanki birileri basın ile arasına sınır veya bizim tabirimizle duvar çekiyordu. O birisinin kim olduğunu herkes biliyor da neyse!....
Buna rağmen Vali Ekrem Canalp samimi, içten tavırları ile kendini sevdirdi. “Sayılı gün çabuk geçer” dedik ve 3 yıl olmuş bile. Bugün yarın sayın Bakan Vali Canalp’i alır diye bekliyorduk ama öğrendik ki; biraz daha kalacak. Ama bu birazın bizim için süresi çok önemli. Eğer olur da bu süre 1 yıldan az olursa yapılan bütün projeler adım gibi eminim yarım kalır. Yaptığı bütün yatırımlar, yatırımlara harcanan paralar inanın hepsi yarım kalır ve boşa gider. Gelen onları devam ettirene kadar atla karayı seçer. Bu yüzden Vali’nin ne zaman gideceği değil, benim için ne kadar kalacağı önemli.
İnşallah projelerini tamamlar ve Edirne’de kalıcı bıraktığı izleri ile anılır ve daha iyi yerlere gider. Şimdi ben bunları yazıyorum diye altında bir şeyler aramaya gerek yok. Bizi bilen bilir. Zamanında aramıza engel koyanlar utansın. Eğer kaldı ki tarafıma konulan engel ve kaybettirilen zaman olmasaydı Edirne için bir şeyler yapma gayretinde olan bu insan için bizlerde naçizane fikirlerimizi paylaşırdık.
Öyle Vali’nin yediği köfteler, içtiği çorbalar, o mekanın güzelliği bu mekanın güzelliğini anlattığı konuları bizleri ilgilendirmiyor. Onlar yazılacak şeyler değil zaten.Vali olmasının dışında bir insan.İnanın arayıp “akşam bizimle yürüyüşe çıkar mısınız?” deseniz. Çıkar….Bir Vali olarak kendisinin tasvip ettiği şeyler değil bunlar. Sabah bin makam aracına git işe. O açılış, bu açılış, o toplantı, bu toplantı. Sıkılır insan be! Hep aynı kişiler, yüzler.
Bu satırları yazmadan önce gördüğüm bir fotoğraf beni bu satırları yazmaya itti…
Edirne Valiliği Resmi sosyal medya hesabında sayın Vali Canalp eşi ile beraber Meriç nehri kenarında bir fotoğraf paylamış ve demiş ki; “Seyri doyumsuz Payitahtta başbaşa....”O yüzden sayın Valim; Edirne’de aşk bir başkadır. Ama Edirne aşkı bambaşkadır….
İşte o aşk sultanları sarhoş eden,Padişahları seyir köşkünden gün batımı ve doğumunu seyrettiren bir başka aşktır. O yüzden hep derim ki; “Edirne yaşanılası bir aşk,yaşadıkşa yaşlanılası bir aşktır. Siz yaşlansanız da, O yaşayacak ve yaşatılacak bir aşktır”
